Başka şeyler de oldu. İncittiğim başka kişiler de var. | Open Subtitles | وثمّة اشياء أخرى أيضاً وأناسٌ آخرون آذيتهم |
İncittiğim insanlara ulaşıp, bu durumu düzeltmem gerekiyor. | Open Subtitles | من المفترض بي أن أتواصل وأصلح الأمور مع من آذيتهم |
Kusura bakma, incittiğim tüm insanları bulmam ve onların aptalca afları için yalvarmam gerekiyor. | Open Subtitles | آسفه يفترض أن أجد كل الأشخاص الذين آذيتهم و طلب الصفح منهم |
Her neyse, şuan 12 aşamanın 9.sundayım ki bu aşama, içki neticesinde Zarar verdiğim kişilerle aramı düzeltmekle alakalı. | Open Subtitles | على العموم أنا في الخطوة 9 من أصل 12 و التي تتضمن تقديمي الإعتذارات للأشخاص الذين آذيتهم عندما كنتُ أشرب |
Zarar verdiğim insan sayısını unuttum ve hâlâ daha her gün insanlara Zarar vermeye devam ediyorum. | Open Subtitles | لقد نسيتُ عدد الأشخاص الذين آذيتهم. ومع ذلك أستمر بإذاء الناس كل يوم. |
Gel gelelim, canını yaktığım kimse peşimden sendeki coşkunun yarısıyla bile gelemedi. | Open Subtitles | ،ومع ذلك من بين كل الناس الذين آذيتهم لا أحد منهم طاردني بنصف حماستك ونشاطك |
Tekrar yaşamak istemediğim çok şey var yaptığım şeyler incittiğim insanlar. | Open Subtitles | أشياء كثيرة لم أرد أن أعيشها ثانية... أشياء فعلتها... -أناس آذيتهم |
Zarar verdiğim insanlardan özür dilemeliydim. | TED | وجب علي أن أعتذر للذين آذيتهم. |
Zarar verdiğimiz kişilerden açıkça özür dilemek. | Open Subtitles | قم بتعويض مباشر للناس الذين آذيتهم |
Zarar verdiğin tüm insanların numaralarını ve isimlerini benim gibi bir polis gelip görsün diye duvarda tutuyorsun. | Open Subtitles | أنت تترك كل أسماء وأرقام... الأناس الذين آذيتهم على الجدار هناك لتراهم شرطية مثلي |
- Onlara Zarar verebilirdin. | Open Subtitles | ربما قد آذيتهم حقاً - أنت محق، كان يمكنني فعل ذلك - |
Ne kadar yakınlaşırsam o kadar Zarar veriyorum. | Open Subtitles | و كلما اقتربت منهم كلما آذيتهم أكثر |
Eğer onlara bir Zarar verirsen, dişlerini sökerim o. çocuğu. | Open Subtitles | لو آذيتهم سأقتلع اسنانك يا ابن العاهرة |
Canını yaktığım herkesten özür dileyebilirim. | Open Subtitles | إلى كل من آذيتهم |