Photoshopla yüzündeki o aptal ifadeyi silemediğim için Kusura bakma. | Open Subtitles | آسف لم استطع أن امسح التكشيرة على وجهك في لفوتوشوب |
Kusura bakma, sadece patates kızartması alacak kadar paramız var. | Open Subtitles | آسف لم نحضر لكم شيئا لم يكن لدينا ما يكفي من النقود إلا لشراء هذه |
Sana ve Gabe'e buradan daha önce bahsetmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لم اخبرك او غيب عن هذا المكان من قبل |
Bak, ikimiz de kazanamadığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | الاستماع، آسف لم نتمكن من كلا الفوز. نعم. |
Pardon ama kimse ondan arabamızın içinde kafasını uçurmasını istemedi. | Open Subtitles | أنا آسف لم يجبرها أحد لتفجر رأسها بداخل شاحنتنا |
Buraya gelmeden önce onun konuşacağını söylemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لم أخبرك أنها ستتحدّث .قبل أن تصل إلى هنا |
Sorun değil. Sizi gerdiğim için Kusura bakmayın. | Open Subtitles | لا، لا بأس، أنا آسف لم أقصد أن أجعلك مرتبكة |
Kusura bakma, sadece patates kızartması alacak kadar paramız var. | Open Subtitles | آسف لم نحضر لكم شيئا لم يكن لدينا ما يكفي من النقود إلا لشراء هذه |
Kusura bakma, ofise dönemedim. Sen kararı ver, yarın konuşuruz. | Open Subtitles | آسف, لم استطع العوده للمكتب يمكنك اجراء المكالمه وسأحادثك غداً صباحاً |
Oh, Kusura bakma çil olduklarını söyleyerek geçiştirdiğin güneş yanıklarından dolayı seni duyamadım. | Open Subtitles | طائراً أكثر من كونك إنسان أوه ,أنا آسف لم أستطع سماعك بسبب كل البقع الشمسة تلك |
Sende Harry olmalısın. Kusura bakma, babanı tanımıyorum. | Open Subtitles | ولابد أنك هارى آسف , لم أعرف والدك |
Kusura bakma, bir şey söylemedi. | Open Subtitles | شكراً . آسف. لم تذكر لىأىشىءٍ. |
Geç aradığım, sabaha kadar dışarda kaldığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لم أكن حتى وقت متأخر من الكلمة وبقي بها حتى صباح هذا اليوم. |
Dün gece geldigimde arayamadigim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لم أتصل بكِ عندما وصلت ليلة الأمس |
Kiliseye gelemediğim için üzgünüm. Görevdeydim. | Open Subtitles | آسف لم أتمكن من الحضور إلى الكنيسة أنا في العمل. |
Senden şüphe ettiğim için üzgünüm, anne. | Open Subtitles | أنا آسف لم أشك فيك أبدا يا أمي في أي وقت مضى |
Jesssica, Pardon ama dünkü çocuk değilim ben ama o bana arabada bir sorun olmadığına dair yemin etti. | Open Subtitles | جيسيكا، أنا آسف لم أولد امس ولكنه أقسم لي أنه لا يوجد مشكله في تلك السيارة وأنا صدقته |
Pardon, üst katta yaşadığın için kafam karışmış bir an. | Open Subtitles | آسف لم أكن على دراية لأنك كنت تعيش في الدور العلوي |
Size bir şey alamadığım için özür dilerim Bay Bass ama noelde geleceğinizi bilmiyordum. | Open Subtitles | انا آسف لم أحظر لك شيئاً سيد باس لم أعلم انك ستأتي في العيد |
Anne, seni gelip görmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أمي، أنا آسف لم آت لزيارتك مطلقاً |
Kusura bakmayın, dayanamadım. Çok sessiz. | Open Subtitles | آسف لم أتمكن من المقاومه المكان هادئ جداً |
Kirpiklerinize sürüyorsunuz ve şahane görünüyor. Kusura bakmayın dün sizinle görüşemedim. Bunlarla meşguldüm. | Open Subtitles | آسف لم أتمكن من رؤيتكِ ليلة البارحة، كنت مشغولاً بهذا. |