binlerce insan sınırdışı ediliyor çocukları sizden ufak olanlar bile | Open Subtitles | ويتم ترحيل آلآف الناس في كل عام مع أطفالهم الصغار |
Bu dönüşüm binlerce çizimden biri ve bilgisayar resimlerindne gerçekliğe. | TED | مرة أخرى، التحول من واحد من العديد من آلآف من الرسومات وصور الكمبيوتر إلى أرض الواقع. |
binlerce mikroskop yapacağımız bir aşamadayız. | TED | نحن في مرحلة من خلالها سنقوم بتصنيع آلآف من المجاهر. |
İşte şimdi binlerce saat ve milyon dolarlardan sonra bu noktadayız. | Open Subtitles | حسناً هانحن ذا بعد آلآف الساعات وملايين الدولارات |
binlerce kilometre öteden istediğimizi alabilecek teknolojiye sahibiz. | Open Subtitles | لدينا التقنية لجلب ما نُريده مِن بُعد آلآف الكيلومترات. |
Kadınların binlerce yıldır kayıtsız kalamadığı bir şey. | Open Subtitles | إنه شيء إستجابت له المرأة منذ آلآف السنين |
Bunun için binlerce kilowatt elektrik gerekir. | Open Subtitles | ولكن ذلك سينزف آلآف الكيلوواطات من الكهرباء |
The Paradise'a akla gelmedik binlerce çekici şey getireceğim. | Open Subtitles | أريد أن أجلب آلآف الاغراءات التي لم يُحّلم بها إلى الفردوس |
Uyumuyorum. Gün içinde binlerce kez mikro şekerlemeler yapıyorum. | Open Subtitles | انا لا انام ، بل أأخذ آلآف من الغفوات باليوم |
binlerce adamım daha binlercesini eğitecek ve onlar da daha fazlasını. | Open Subtitles | آلآف الجنود التى لَدَي ستَقوم بتدريب آلآف أُخرى, وهكذا |
Bu 25 yıl önce yazdığımız binlerce satırdan oluşan bir kod. | Open Subtitles | فهنالك بضعة آلآف من الشفرات كتبناها قبل 25 سنة |
Başkente hardal gazıyla saldıracaklar. binlerce insanı öldürecekler. | Open Subtitles | يضربون العاصمة بالغاز, و يقتلون بضعة آلآف من الناس |
binlerce yıl, bu muazzam tektonik katmanları yerinden oynatmıştır. | Open Subtitles | مئات آلآف من السنين التي تحركت فيها تلك الصفائح التكتونية الضخمة |
İşte şimdi binlerce saat ve milyon dolarlardan sonra bu noktadayız. | Open Subtitles | حسناً هانحن ذا بعد آلآف الساعات وملايين الدولارات |
Ve binlerce yıldır yaptığı gibi Krampus ödül için değil ceza için gelmişti. | Open Subtitles | وكما كان يفعل منذ آلآف السنين جاء "كربموس" لا ليعطي مكافأة، بل ليعاقب |
Ve binlerce yıldır yaptığı gibi Krampus ödül için değil ceza için gelmişti. | Open Subtitles | كما كان يفعل منذ آلآف السنين لم يأتي "كرامبوس" ليعطي مكافأة بل ليعاقب |
Nisan'dan Kasım'a New York'u terk eden binlerce siyahı kayda aldım. | Open Subtitles | من إبريل إلى نوفمبر ساعدتُ بتسجيل آلآف السُود |
Senin sesin binlerce Büyük Britanyalıyı harekete geçirebilir. | Open Subtitles | صوتك من الممكن أن يُحرك آلآف من البريطانيين |
binlerce kızıl saçlı adam başvuracaktır. | Open Subtitles | سيكون هناك آلآف من ذوى الشعر الأحمر |
Yani trilyonlarca tonluk metal saatte binlerce mil boyunca dönüyor. | Open Subtitles | في إتّجاه واحد. لذا تريليون تريليون طن من معدن المنصهر تدور في آلآف الأميال في السّاعة، لذا... |