Buraya geldiğimizden beri tek bir güvenlik kamerası bile görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ آلة تصوير واحدة للمراقبة مذ أن دخلنا هنا |
Hareketi yavaş çekimde kaydetmek için bir film kamerası kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم آلة تصوير تعمل بالأشرطة لإلتقاط الحدث بالتصوير البطىء |
fotoğraf makinesi, fotoğraf ya da video kaset bulamadılar. Gale onları saklamış olmalı. | Open Subtitles | لم يجدوا آلة تصوير أو صور أو فيديو أو أيّ شيء |
Ama çevirince sıkıştırılmış vakumu olan minyatür bir kamera oluyor. | Open Subtitles | لكنّك تقلّبه إنتهى وهو آلة تصوير صغيرة بالحاقن الجوي المضغوط. |
kamerayı yeni aldım. Daha nasıl kullanıldığını bile.. | Open Subtitles | أنا فقط اشتريك آلة تصوير , ولم أتعلم كيف |
Çıkış kameraları, kızı kumarhaneden çıkarken yakalamış. | Open Subtitles | آلة تصوير خروجِ إلتقطتْها تَرْك الكازينو في 10: |
Hareketi yavaş çekimde kaydetmek için bir film kamerası kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم آلة تصوير تعمل بالأشرطة لإلتقاط الحدث بالتصوير البطىء |
Bir kamerası var ve kısa mesafede lazer ışığı ve tarama sistemi var. | Open Subtitles | إنه يحتوي على آلة تصوير, ذبذبات ليزر قصيرة، إضافةً إلى محلل شبكة. |
Şirketi, bir yıl önce Teraherz kamerası üretmek için Pentagon'la anlaşma yaptı. | Open Subtitles | شركته تعاقدت مع وزارة الدفاع الأمريكية للصناعة a terahertz آلة تصوير موجة. |
Bu Maggie'nin arka sokağındaki güvenlik kamerası kaydı. | Open Subtitles | هو الفلمُ مِنْ الأمنِ آلة تصوير في ممرِ ماجي. |
Müşteri içeri girer, fotoğraf makinesi almak istiyordur. | Open Subtitles | يَجيءُ الزبونُ فيه يُريدُ شِراء آلة تصوير. |
Yaverim! fotoğraf makinesi olan birini bul. | Open Subtitles | أيها الملازم، إذهب لترى إذا كان يوجد أحد لديه آلة تصوير |
Annem, babamla tanıştıktan bir hafta sonra, piyangodan bir fotoğraf makinesi kazandı. | Open Subtitles | في ذلك الإسبوع بعد أن ألتقت أمي بأبي عندما ربحت آلة تصوير من اليانصيب |
Yan binadaki sushi restoranında otoparkı gören bir kamera mevcut. | Open Subtitles | ثمّة آلة تصوير للمراقبة بمطعم السوشي المجاور، تغطّي موقف السيّارات |
İçinde fiber optik bir kamera var böylece seni izleyebilirim. | Open Subtitles | فيها آلة تصوير ألياف ضوئية بالداخل، لكي يمكن أن أراقبك |
Bir ihtiyarın elinden kamerayı almak için neden beş kişi birden uğraşıyoruz ki? | Open Subtitles | لماذا نَحتاجُ لخمسة رجالَ لأَخْذ آلة تصوير مِنْ رجل عجوزِ واحد؟ |
Video kamerayı getirme mi ister misin? | Open Subtitles | يا، تُريدُني أَنْ أُصبحَ آلة تصوير الفيديو؟ |
NSA hemen bölgedeki tüm kameraları araştırsın. | Open Subtitles | اجعلي وكالة الأمن القومي تقوم بإرسال بيانات بشأن أيّ آلة تصوير في تلك المنطقة. |
Sanırım o bir kameranın parçası 21 No'lu yer sadece bir yayın yeri değil | Open Subtitles | أعتقد أنه جزء من آلة تصوير رقم 21 أليس فقط إستوديو للبث. |
Size sordum, ve kameranız olduğunu reddetmediniz. | Open Subtitles | سألت كليكما, لذا لن يسعكما انكار أن لديكم آلة تصوير |
Cinayet sabahı polis arabasının kamerasından. | Open Subtitles | إنها ملتقطة من آلة تصوير سيّارة شرطيّ، الصباح الموالي للجريمة |
Uzaktan kumanda kullanarak Firewalker'ın kamerasını tekrar kullanılabilir hale getirdik. | Open Subtitles | لكن بالإستعمال البعيد telemetry، نحن كنّا قادرون على تنشيط آلة تصوير فيروالكير. |
Emzirme kamerasında olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | حسنا، لقد علم أنّه كان في مجال مراقبة آلة تصوير منطقة المرضعات |
Güvenilir berraklığıyla IMAX kamerasının bunu yapmak için en iyi yol olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | عرفنا آلة تصوير ماكس مع الوضوح العالي كانت أفضل طريقة لعمل ذلك |
Sinemaya video kamerasıyla girdim ve filmi çektim. | Open Subtitles | ما حدث هو أنّي قمت بأخذ آلة تصوير صغيرة إلى دار العرض وقمت بتسجيل الفيلم. |
Majesteleri. Bu garip alete fotoğraf makinası deniyor. | Open Subtitles | فخامتكِ, هذه البدعة تدعي آلة تصوير. |
Ama hâlâ bir kameram vardı ve ona, o sınıftaki bir sandalyede oturmayı hak ettiğimi göstermeye kararlıydım. | TED | لكن كان لدي آلة تصوير وأنا كنت مصرة أن أثبت له بأني أستحق مقعداً في ذلك الصف. |