Yani diyorsun ki yüzdüm yüzdüm ve sonuna geldim umarım hikayedeki karaktere dair değil bu son. | Open Subtitles | أنت تقصد بأنّك شخصيًّا قد وصلت إلى نهاية القصّة, لكنّي آمل أنّ الشخصيّة لم تصل بعد. |
umarım bu avcı hanımlar, güneşin altında pişmezler. | Open Subtitles | آمل أنّ فتيات اللهو لم يتعرّضن للإسمرار من حرارة الشمس |
umarım şansın yaver gitmediğinde başka bir gemide olurum. | Open Subtitles | آمل أنّ اكون على غواصة آخرى عندما ينفد حظّك |
Birlikte kaçmalarını umuyorum ama o kadar şanslı değilim. | Open Subtitles | آمل أنّ الأمر ينطوي على الهرب معاً، لكنّي لستُ محظوظاً بهذا الشكل. |
Bu şeftalili tartın aramızı düzelteceğini umuyorum. | Open Subtitles | آمل أنّ تساعد هذهِ الأمسية بتمهيد الطريق. |
Karımı aramak için sizin telefonunuzu kullanabileceğimi umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّ بإمكاني إستخدام هاتفك لأتّصل بزوجتي. |
umarım bu saplantı onun başına dert açmamıştır. | Open Subtitles | آمل أنّ الشيء الذي أحبته لم يجعلها تقع في ورطة |
Ne kadar hoş bir aklın var. Öbür yanların da bu kadar ilginçtir umarım. | Open Subtitles | ما أبشَّ خُلدكِ، آمل أنّ بقيّتكِ فاتنة بنفس القدر. |
Sanırım her şeyi yazdık. umarım babam etkilenir. | Open Subtitles | حسنٌ ، أظن أنّنا كتبنا كلّ شيء، آمل أنّ ينبهر أبي. |
Duke'ün partisini unuttum. umarım kiliseye fazla yaklaşmazlar. | Open Subtitles | حفلة الدوق ، نسيتها، آمل أنّ يكونوا بعيدين عن المقبرة. |
umarım hava kararmadan herkesi buradan götürebilirsin. | Open Subtitles | آمل أنّ تحرص على أنّ يغادر الجميع قبل المغيب. |
Musluk suyu. Bilirsin, umarım sorun değildir. | Open Subtitles | إنّها ماء من الصنبور، أتعلمين ، آمل أنّ تكون على ما يُرام. |
umarım güneş sarısı seversin. | Open Subtitles | آمل أنّ يروقك إشراقة الشمس باللون الأصفر. |
umarım küçük prensesimiz başınızı çok fazla ağrıtmamıştır. | Open Subtitles | آمل أنّ أميرتنتا الصغيرة لم تسبب لكم الكثير من المتاعب |
umarım haklısınızdır. Onun bir geleceği olmasını istiyorum. | Open Subtitles | آمل أنّ تكونِ مُحقّة، أريده أنّ يحظى بمستقبّلٍ. |
umarım hayattadır çünkü onunla tanışmak isterim. Evet. | Open Subtitles | آمل أنّ تكون على قيّد الحياة لأنّي أرغب برؤيتها |
Bak, umarım büyükbaban iyidir ama ben ve babam gidiyoruz. | Open Subtitles | انظر، آمل أنّ يكون جدّكَ على ما يُرام، لكنّي وأبي سنمضي. |
Efendim, tatil talebimi onaylayacağınızı umuyorum. | Open Subtitles | سيدي ، كنتُ آمل أنّ يمكنك الموافقة علي طلب إجازتي؟ |
Adamın suratını iyice göremediğimiz için onu tanımlamanın farklı bir yolu olacağını umuyorum. | Open Subtitles | بما أننا لا نستطيع الحصول على نظرة جيّدة لوجه هذا الرجل، فإنّي آمل أنّ هناك طريقة أخرى قد تُقدّرنا على معرفة هويّته. |
Eğer ilerlersek her şeyin farklı olabileceğini umuyorum. | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّ بمُضيّنا قدماً ستكون الأمور مُختلفة. |
- Bu katliam yaşanmaz diye umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّ بإمكاننا تفادي المزيد من سفكِ الدّماءِ. |