Her zaman senin büyük işler başaracağına inandı. | Open Subtitles | لطالما آمنَ بأنّك ستعني شيئًا عظيمًا وحين جاء اليوم، |
Onura, adalete inandı ama en çok da aileye inandı, çünkü birbirimiz olmadan bizler bir hiçiz. | Open Subtitles | لقد آمنَ بالشرف، العدالة لكن أهم شيءٍ هو انهُ آمن بالعائلة لأننا من دون بعضنا |
Güvenli olmadan gelemedim. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ أَنْ أَرْجعَ حتى هو كَانَ آمنَ. |
Geyikler rahatsa ortam Güvenli demektir. | Open Subtitles | إذا هي مطمئنة، فالمكان يَجِبُ أَنْ يَكُونَ آمنَ للنُزُول الى الأرض |
Ve Danyal mağaradan kurtarıldı, ve kendisine hiç bir zarar verilmedi, çünkü Tanrı'sına inanıyordu. | Open Subtitles | لِذا أُخرِجَ (دانيال) منَ العرين، و لَم يوجَد عليه أي أثَر للأذى لأنهُ آمنَ برَبِه |
Yeniden doğmaya mı inanıyordu? | Open Subtitles | لذا لقد آمنَ بالبعث؟ |
Bazıları bunun Tanrı'nın işi olduğuna inandı ama bu, bazı parti üyeleri tarafından yönetilen ve onları bu sayede inanılmaz derecede zengin yapan bir ilaç şirketinin işiydi. | Open Subtitles | البعض آمنَ أنّه تقدير من الرّب نفسه. لكنّها كانت من شركة أدوية مملوكة لبعض أفراد الحزب. والتي جعلتهم جميعًا فاحشي الثّراء. |
Tahou-maru sana inandı. | Open Subtitles | لقد آمنَ بك (مارو تاهو) |
Çünkü, Arlene, dışarı yalnız dolaşman hâlâ Güvenli değil. | Open Subtitles | لأن، آرلين، هو ما زالَ لَيسَ آمنَ لَك لِكي يَكُونَ خارج لوحده في الليل. |
- Bilirsin, bu çok Güvenli değil. | Open Subtitles | هذا ليس آمنَ جداً، انتى تَعْرفُى ذلك. |
Ne zamandır Güvenli, normal bir işe geçmeni istiyordum canım. | Open Subtitles | كم من المدة التي أردت أن أحصل لك... على عمل آمنَ و عادي, يا عزيزي كم المدة؟ |
Bu Güvenli olmaz. | Open Subtitles | انة لَيسَ آمنَ. |
Güvenli olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ لِكي أكُونَ آمنَ. |
- Neden? - Güvenli değil, Güvenli mi? | Open Subtitles | -لَيسَ آمنَ بالضبط، أليس كذلك؟ |
O da Poe gibi, sanatın çılgınlığının hissedilmesi gerektiğine inanıyordu. | Open Subtitles | و كـ (بو), لقد آمنَ بجنون الفن بأنَّهُ يجب... الشعور به |