O Ayn Rand kitabını geri vermen gerekecek. | Open Subtitles | عليك أن ترجع تلك النسخة من كتاب آين راند |
Şimdi Garza'yı polisten silah çalmaya ikna etmelisin onu kayda alacağız ve Ayn hayatına geri dönecek. | Open Subtitles | الآن كل ما عليك القيام به هو إقناع جارسا بسرقة بندقية من مخزن الشرطة نصوره على شريط و آين تستعيد حياتها مجدداً |
Bu olursa, Ayn içeride çürür, Amari'de koruyucu aileye gider. | Open Subtitles | واذا ما حدث ذلك ، آين ستتعفن في السجن و أماري سينشأ تحت الوصاية |
Aine, Arion ve beni Drey Ormanı'ndaki hisara gönderdiğin yazı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر الصيف الذي أرسلتني فيه مع (آين) و(آريون) للحصن في (دراي وُد)؟ |
Ein peşinde olduğumuzun bu adam olduğunu söyledi ama Faye katılmıyor. | Open Subtitles | .آين" يقول ان هذا هو الشخص الذي نبحث عنه " لكن فاي لم تصدقه |
Ayn'in polisi iyi adam olmak için uygunsuz bir zaman seçti. | Open Subtitles | شرطي آين اختار وقت غير مريح للغاية لكي يقرر أن يكون شخصاً أفضل |
Şimdi Garza'yı polisten silah çalmaya ikna etmelisin onu kayda alacağız ve Ayn hayatına geri dönecek. | Open Subtitles | الآن كل ما عليك القيام به هو إقناع جارسا بسرقة بندقية من مخزن الشرطة نصوره على شريط و آين تستعيد حياتها مجدداً |
Bu olursa, Ayn içeride çürür, Amari'de koruyucu aileye gider. | Open Subtitles | واذا ما حدث ذلك ، آين ستتعفن في السجن و أماري سينشأ تحت الوصاية |
Ayn'in polisi iyi adam olmak için uygunsuz bir zaman seçti. | Open Subtitles | شرطي آين اختار وقت غير مريح للغاية لكي يقرر أن يكون شخصاً أفضل |
Üniversitede, beni Ayn Rand hayranı yapmıştı. John Cage'in bir keresinde burada çıktığını biliyor muydun? | Open Subtitles | في الجامعة ، قامت بتغييري الي آين راند ، كان الأمر مثل هل تعرف بأن جون كايدج قد قام بالعزف هنا في إحدى المرات؟ |
Seni bayan Ayn Rand ile tanıştırayım. | Open Subtitles | سأقوم بتقديمك لـ آنسة آين راند *راوية وفيلسوفة في القرن العشرين* |
Ayn İSTENİLENİ BULAN MAHKUM Ortadan kaybolmam gerek. | Open Subtitles | آين النزيل الذي يستطيع جلب الأشياء |
Ayn için olmasaydı öyle yapacaktım. | Open Subtitles | حسناً ، سأكون ميتة لو لم تكن هذه آين |
Ayn için olmasaydı öyle yapacaktım. | Open Subtitles | حسناً ، سأكون ميتة لو لم تكن هذه آين |
Cooper bir de bana Ayn Rand'in kitabını verdi. | Open Subtitles | وأعطاني كوبر كتاب لـ آين راند |
Ayn Rand gibi giyinmiş bir kız, senin onu dışarı attığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني فتاة للتو بأنك طردتها لأنها تنكرت مثل (آين راند) |
Aine'nin iyiliği için onu güvende tutmak istersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسبت أنك ستودّ إبقاءها سالمة تكريمًا لذكرى (آين). |
Aynı babasının seni şımarttığı gibi. Aine'nin, küçük kardeşi için yapamayacağı hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | كما دلّلك أبوها، فما كان (آين) ليتمنّع عن شيءٍ لخاطر أخيه الأصغر. |
O gece Aine'in yerine ölenin ben olmasını dilerdin, değil mi? | Open Subtitles | تتمنّى لو كنت أنا الميّت ليلتها بدلًا من (آين)، صحيح؟ |
Benimle gelemezsin Ein. | Open Subtitles | لا يمكنك القدوم معي يا آين |
Ein bunun o olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | آين يقول بأنه ذلك الشخص |
Polis merkezi nerede? | Open Subtitles | آين يكون ؟ |