| Oğlun iyi bir çocuk, özellikle babasız bir çocuk için. | Open Subtitles | أبنك ولداً لطيفاً ، بـ الاخص لـ ولد بدون والد |
| Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Oğlun için para gerekiyordu değil mi? | Open Subtitles | لاأريد أن أتحدث عن هذا تحتاجي المـال من أجل أبنك أليس كذالك؟ |
| oğlunu bir babadan mahrum etmeye niyetim yok, eğer endişen buysa. | Open Subtitles | لحرمان أبنك أب , إذا ذلك ما أنت ِ قلقة بشأنه |
| Uyandırdığım için kusura bakma ama Oğlunun bir derdi var galiba. | Open Subtitles | أعتذر عن أيقاظك , لكن أبنك يبدوا أن لدية بعض المشاكل |
| - Evet, ama öncelikle Oğlunuzun kayboluşundan dolayı duyduğumuz derin üzüntüyü belirtmek isterim. | Open Subtitles | ـ نعم ولكن أولاً، أود أن أعبر عن قلقنا العميق حول اختفاء أبنك |
| Metropolis'li bir koç yardımcısının, oğluna futbol öğretmesine izin verir misin? | Open Subtitles | هل ستسمح لمساعد مدرب من ميتروبوليس بتعليم أبنك لعب كرة القدم؟ |
| Eğer kendi isteğinle dönersen sana söz veriyorum, oğlunla tanışacaksın. | Open Subtitles | ولهذا سـًـلم نفسك وأعدك بأنك سوف تلتقي مع أبنك الرضيع |
| Ama o gece, Harbor Point'te bir şeyler ters gitti ve bu çevredeki çocuklar hastalanmaya başladı senin Oğlun da dahil. | Open Subtitles | لكن فى تلك الليلة ، فى هاربر بوينت شيء ما خطأ قد حدث والأطفال فى المنطقة المحيطة بدئوا يمرضون منهم أبنك |
| Oğlun daha fazla beklemeyecek. Çıkıp babasını görmek isteyecek. | Open Subtitles | لن ينتظر أبنك بعد الآن يريد الخروج لرؤية أبيه |
| Ona sen büyü yaptın. Oğlun Rafi'nin halife olmasını istiyorsun! | Open Subtitles | أنت التى سحرتية تريدين أن يصبح أبنك "رافى " الخليفة |
| Oğlun bu gece onunla gidemeyecek. | Open Subtitles | وبالتالى لن يذهب أبنك معه الليلة ولن تقع هذه السرقة أبدا. |
| Karın öldüğünden beri, Oğlun için çok çalıştın. | Open Subtitles | منذ ان ماتت زوجتك لقد عملت بجهد من اجل أبنك |
| Oğlun gelip deli saçması bir hikâye anlattı. | Open Subtitles | عندما جاء أبنك راكضاً بهذه القصة الغريبة |
| İnsanlara karşı tehlikeli olduğunu bildiğin hâlde oğlunu dışarıya bırakmak mantıklı mı sence? | Open Subtitles | هل هذا ذكاء تترك أبنك يرحل من هنا وتعلم إنه قد يؤدي الناس |
| Bir daha asla oğlunu Blanca'yla görmek istemiyorum, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | أنا لا اريد أن أرى أبنك مع كلارا ثانية، مفهوم؟ مفهوم سيدي |
| Alan, Oğlunun senin hatalarından ders almaması için bir neden yok. | Open Subtitles | الين ، ليس هناك سبب يمنع أبنك أن يتعلم من أخطائك |
| Aynı zamanda Oğlunun iç-çamaşırlarını diş fırçasıyla temizleyen aile üyesi de benim. | Open Subtitles | أنا أيضاً العضوة المحبوبة الوحيدة التي تغسل سروال أبنك التحتي بفرشاة الأسنان |
| Sadece gözlemle ve biraz araştırmayla sizin ve Oğlunuzun bu aileden olduğunuzu anladım. | Open Subtitles | من خلال المراقبه والقليل من التطفل أدركت أنتِ و أبنك من تلك العشيره |
| Eğer bu adama... oğluna zarar verirsen, kendine zarar verirsin. | Open Subtitles | .إذا أذيت هذا الرجل ، أبنك ، فأنك تؤذي نفسك |
| oğlunla bizzat orada olacaksın çünkü sen onunla çalıştın, onunla poz verdin. | Open Subtitles | إن كنت فعلاً هناك مع أبنك... لأنك تمرنت معه وأنت تعرض معه |
| Çocuk yetiştirme yöntemlerimi gözden geçirirdim oğlunuz elektrikli sandalyeyi boylamadan! | Open Subtitles | لو كنت مكانك ياسيد جوف سوف أقيم بإعادة تربية أبنك |
| Ve eski karınız aradı. oğlunuzu almaya ne zaman gideceğinizi sordu. | Open Subtitles | و زوجتك السابقة أتصلت تريد أن تعرف متى ستأتى لأصطحاب أبنك |
| Sizi endişelendiriyorsa, Oğlunuzla ilgilenseniz daha iyi olur. | Open Subtitles | وإذا كان يقلقكى .. فهذه مشكله من الأفضل ان تتعاملى معها مع أبنك |
| Mutlaka oğlunuza yardım edebilecek birisi vardır bir yerlerde. | Open Subtitles | مؤكد وجود أحد بمكان ما يمكنه مساعدة أبنك |
| Ben senin oğlunum. Beni kandıramazsın. | Open Subtitles | أنا أبنك يا أمى لا يمكنك أن تكذبى على |
| Senin çocuğun, bunca zaman buradaydı resme hapsedilmiş olarak. | Open Subtitles | أبنك ، إنه هنا طيلة الوقت محبوس في الصورة |
| Barcelona'dan ayrıIırken çocuğunu taşıyordum. | Open Subtitles | وحينما غادرت برشلونة كنت أحمل أبنك فى أحشائى |