"أبوها" - Traduction Arabe en Turc

    • Babası
        
    • babasının
        
    • babasını
        
    • babasıyım
        
    • babasına
        
    • Babasi
        
    • babasından
        
    Babası da ümitsizlik içinde komşuya gidip 2.500 dolar ödünç almış. TED ووسط حالة من اليأس، قصد أبوها الجار ليقترض منه 2,500 دولار.
    Kızımın Babası hayattayken, hanemize giren gelir, 100 Koku'luk pirinçti. Open Subtitles عندما كان أبوها حيّ راتبنا كان 100 كوكو من الأرز
    Biraz daha yardım gerek bana! İşe yaramaz Babası nerede? Open Subtitles أحتاج لمن يساعدني ، أين ذهب أبوها عديم الفائدة ؟
    Telefon edip, babasının senin arkadaşın olduğunu söyledi. Sesi hoş birine benziyordu. Open Subtitles لقد إتصلت و قالت أن أبوها كان صديقك صوتها كان رقيق كالأطفال
    Ayrıca, o senin sorumluluğunda değil. Sen onun kuzenisin, Babası değil. Open Subtitles إضافة إلى ذلك، هي ليست مسؤوليتك أنت إبن عمها، ليس أبوها
    Önce Babası ve annesi, şimdi de kardeşi ve Ryan. Open Subtitles في الأول أمها و أبوها و الأن رايان و شقيقتها.
    Biliyorsun ki, Babası komaya girmeden önce işleri benim devralmamı istedi. Open Subtitles تعلم أن أبوها أراد مني السيطرة عليها قبل أن يغمى عليه
    Ailesi son dakika kamp gezisine gidiyormuş, Babası uğrayıp, tulumu alacak. Open Subtitles , عائلتها قررت أن تذهب للتخييم . أبوها سيأتي ليأخذ الفراش
    Her sabah Babası inşaat işinde çalışabileceği umuduyla uyanıyor ve iyi bir ayda 50 dolar kazanabiliyordu. TED و في كل صباح، يستيقظ أبوها على أمل أن يحظى بعمل في مجال البناء، و في أحسن الأحوال، يكسب 50 دولاراً في الشهر.
    Her gün okuldan eve koşarak gelir; belki Babası dönmüştür diye. TED تسرع يوميًا إلى البيت من المدرسة في حال عاد أبوها.
    On bir yaşındaydı, ve her iki ebeveyni de AIDSten ölmüştü, hem annesi hem Babası. TED كان عمرها 11 سنة، توفي والديها بسبب مرض الإيدز، أمها وبعد ذلك أبوها.
    Babası gece vardiyası için giderken üzerinde sadece bebek beziyle babasının peşinden dışarı çıktı. TED لقد خرج أبوها في الشتاء وكان يعمل في الفترة المسائية، وخرجت تتبعه إلى الخارج ولم تكن تلبس إلا حفاضتها.
    Babası, son işimden beni kovdurttuğundan beri. Open Subtitles منذ أن طردنى أبوها من العمل إذا كنت تريد أن تعرف
    Babası çek yollamayı çoğunlukla unutur. Open Subtitles فى كثير من الأحيان ينسى أبوها إرسال الشيك,
    - Babası oranı keser sonra. Open Subtitles أبوها سيقطع لك عضوك ، وحينها سيكون هناك فرق
    Kızın Babası ve adamları zavallı adamı kasabada kovaladılar. Open Subtitles أبوها يطلب من أعوانه مطاردة الرجل الفقير إلى البلدة
    Herkese kızın babasının düşündükleri kişi olmadığını söyledi. Bu onu yola getirdi. Open Subtitles سأخبر كلّ شخص أن أبو هذه البنت الصغيرة الذي تعتقد أنه أبوها.
    Yetenekli bir öğrenciydi ama kabul edilmesinin sebebi Peseshet’in ve daha öncesinde babasının da kâtip olmasıydı. TED إنه طالب واعد بشكل خاص، ولكنّ تم قبوله للدراسة لأن بيسشيت ناسخة، وكذلك أبوها من قبلها.
    Bir kızın babasını böyle kaybetmesinin nasıl bir şey olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles هل لديك أي فكرة عن شعور فتاة فقدت أبوها بهذه الطريقة؟
    Önceden Malala benim kızımdı, şimdi ise ben onun babasıyım. TED قبل كل ذلك، كانت ابنتي ولكن الآن، أنا أبوها
    O'nun babasına ihtiyacı var -- sana -- yani ona kızamazsın, tamam mı? Open Subtitles انها تحتاج أبوها انت لذلك لا ينبغي أن تغضب حسنا؟
    Babasi, annemin kardesi. Open Subtitles نعم أبوها هو أخ أمي ليس كأن...
    O da babasından izin almadığım sürece, ki bu başka bir zaman konuşulacak bir hikaye. Open Subtitles إلا إن كان رضا أبوها وهذه حكاية ليوم آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus