Bu demek oluyor ki senin Ailen olduklarını düşündüğün kişiler degil. | Open Subtitles | يعني أن أبويك لم يكونا مثل ما كنت تظنين انهما فعلاً |
Artık evli olmamaları senin Ailen olmaktan vazgeçecekleri anlamına gelmez. | Open Subtitles | كونهما ليسا متزوجين لا يعني أنهما سيتوقفان عن كونهما أبويك |
ailenin kalbini bu şekilde kırarak, nasıl mutlu olabilirsin? | Open Subtitles | كيف تكونين سعيدة عندما تكسرين قلب أبويك هكذا؟ |
bu nedenle sen hemen aileni çağır ...her ikiniz için büyük bir eğlence düzenleyeceğim. | Open Subtitles | لذا أستدعى أبويك فورا لكي لكى أزوجكم لبعض وأقيم لكم حفلة خطوبة |
Ailenle anlaşmamızı konuşmak için geldim. Ne okuyorsun? | Open Subtitles | جئت للكلام مع أبويك بشأن التصفية ماذا تقرأ؟ |
ailene kedilerden nefret ettiğimi söylememeliydin. | Open Subtitles | حسناً ،سأعدّ لكما توم كولينز ـ ليتك لم تخبرى أبويك أننى أكره القطط ـ و لكنك تكره القطط |
Öz annen baban olmasalar bile. Bu olmadan önce, kendimi öldüreceğim. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | حتـّى إن لم يكونوا أبويك الحقيقيين، سأقتل نفسي قبل حدوث ذلك |
İşte o zaman Ailen ve arkadaşların çoktan ölüp gitmiş oluyor. | Open Subtitles | عند هذا الوقت أبويك و أصدقائك سيكونوا قد ماتوا |
Ailen, seni bankacılığa zorluyordu. | Open Subtitles | كنت تتحدث عن دفع أبويك لك إلى العمل كمصرفيّ |
Ve o hala bu canavarların senin Ailen olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | وهي ما زالت تقول بأن هذين الوحشِين ليسا أبويك |
Zenci olduklarını tahmin ettiğim Ailen kızılderililerce yetiştirilmene ne dediler? | Open Subtitles | كيف عمل أبويك الذي أفترض انه زنجي إتشعر بوجود تربيتك من الهنود؟ |
Ailen seninle gurur duyardı. | Open Subtitles | أبويك كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونوا فخورينَ. |
Ailen yolda ama zaman kısıtlı olduğumdan olabildiğince çabuk bir pozitif kimlik çıkarmalıyız. | Open Subtitles | أبويك في الطريق إلى هنا، لكن لأن الوقت مهم وثمين، نود أن ترى المتهمين الآن |
ailenin kalbini bu şekilde kırarak, nasıl mutlu olabilirsin? | Open Subtitles | كيف تكونين سعيدة عندما تكسرين قلب أبويك هكذا؟ |
ailenin yerine tutamam. Kimse tutamaz. | Open Subtitles | أنا لا أتمنّى أستبدال أبويك لا أحد يستطيع. |
ailenin senin için planladığı gibi ve bizim Christopher için boşuna planladığımız gibi, bir üniversiteye gitmiş olsaydın mavi yakalı bir işten daha fazlasını yapabilirdin. | Open Subtitles | إذا أنت جامعةُ كما أبويك خطّطوا لك، وكما كَانَت خططنا لكرستوفر َرُبَّمَا طَمحتَ إلى أكثر مِنْ موقع ذو ياقة بيضاء |
O zaman kendi yerine aileni suçlayabilirsin. | Open Subtitles | لأنك ستظلين طوال حياتك تلومين أبويك بدلاً من نفسك |
Senin aptal aileni sen ziyaret etmek istedin. | Open Subtitles | أنت الذي أجبرتنا على زيارة أبويك المخمليين |
Tamam, hepimiz buradayız. Ailenle konuş ve gidelim. | Open Subtitles | حسناً , جميعنا هنا تحدث الى أبويك ودعنا نذهب |
Bence ailene seks yaptığımızı söyleyen kişiden olmalıyım. | Open Subtitles | و أعتقد أنه أنا من يجب أن يخبر أبويك بأننا مارسنا الجنس |
Annen ve baban kızkardeşini bu çürümüş et parçasıyla evlendiriyor | Open Subtitles | أبويك أن يزوجوا أختك لقطعةِ اللحمِ المتحللةِ تِلك |
Ebeveynlerin sadece hayatının ilk 18 senesine sahipti. | Open Subtitles | الآن، أبويك فقط كَانَ عِنْدَهُ أنت لأولاً 18, |
Hiç, aileniz yokken, evde parti verdiniz mi? | Open Subtitles | هل أقمت حفلة فى بيتك سابقاً يا باربرة عندما كان أبويك غائبين؟ |
Annenler olması imkansız şeyler için endişe etmişler ama bugün, sen ve ben bu saçmalığa bir son vereceğiz. | Open Subtitles | أبويك .. قلقين حيال شئ ما والذي من المستحيل حدوثة |
Ailenizle çok iyi vakit geçirdim. -O kadar iyiydi ki hayal sandım. | Open Subtitles | كان وقتى مع أبويك مذهلا إعتقدت أنى تخيلت الأمر كله |
Ama ailenden, bunun yeri ve zamanı olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك ، تعلمت من أبويك أنه يوجد ظروف تبرره |
sizinkiler muhtemelen nerede olduğunu merak etmiştir. | Open Subtitles | أبويك يَجِبُ أَنْ يَكُونوا قلق بدون معْرِفة أين أنت. |
Bu isim ölen ebeveynlerini daima sana anımsatacak. | Open Subtitles | مشاعر أبويك الميتين دائما مرتبطة بذلك الإسم |
- Anne babandan nefret ediyorsun. - Evet, kesinlikle. | Open Subtitles | تكرهين أبويك - نعم, كليّاً - |