"أبيض وأسود" - Traduction Arabe en Turc

    • siyah beyaz
        
    • siyah ve beyaz
        
    • siyah ya da beyaz
        
    siyah beyaz islemeli elbise, gümüs renkli sandalet giydigi düsünülüyor. Open Subtitles ترتدي فستان لونه أبيض وأسود ماسي وحذاء فضي
    - Teşekkürler, Troy. - siyah beyaz da olur. Open Subtitles شكرا , تروي صورة أبيض وأسود ستكون مناسبة
    Ufak bi kız siyah beyaz TV falan Open Subtitles أبيض وأسود إبنتى الصغيره تريد واحداً فى غرفتها
    Dış dünyayı ancak siyah ve beyaz bir ekrandan gözlemleyebiliyor. Open Subtitles وكان يمكنها ملاحظة العالم الخارجي على جهاز أبيض وأسود فقط
    Bu gerçek dünya ve her şey siyah ve beyaz değil. Open Subtitles هذا هو العالم الحقيقي، وليس كُل شيء أبيض وأسود
    Herkesin içinde senin bu işin siyah ve beyaz olmadığını anlayabileceğini sanmıştım. Open Subtitles من بين الناس، ظننتك ستتفهم أن الأمر ليس أبيض وأسود فحسب.
    Hiçbir şey siyah ya da beyaz değil. Open Subtitles فلا شيء أبيض وأسود
    Önceden gidip izlediğimiz o siyah beyaz, kare kare filmlerden çok daha iyi. Open Subtitles أفضل بكثير من أفلام أبيض وأسود التي اعتدنا رؤيتها
    Evet, uzun zamandır siyah beyaz bir film görmedim. Open Subtitles أجل, لم أرى فيلماً أبيض وأسود منذ مدة طويله
    Her zaman siyah beyaz mı çekersin? Open Subtitles هل دوماً ما تقوم بها أبيض وأسود ؟
    siyah beyaz bir filmi başka kiminle seyredebilirim. Open Subtitles -هيا من غيرك سأجد ليشاهد فلم أبيض وأسود قديم؟
    Ona baktım. siyah beyaz eski resme... Open Subtitles نظرت اليها صورة أبيض وأسود صورة قديمة
    Diğerlerinden uzakta siyah beyaz bir tekne. Open Subtitles قارب أبيض وأسود معزول عن الآخرين.
    Burada siyah beyaz bir pelerin olacaktı? Open Subtitles هل يُوجد معطف منقوش أبيض وأسود هُناك؟
    Bir şekilde anlayacaksın bir şeyler daha az siyah ve beyaz olduğu zaman, yaşam ve ölüm gibi. Open Subtitles سوف تكتشف طريقة لتتفهم بها الأمر عندما تكون الأشياء أمامك أقل من مجرد أبيض وأسود أقل من الموت والحياة
    - Hadi ama bu kadar saf olma. Her şey siyah ve beyaz değildir. Open Subtitles بحقّكِ، لا تكوني ساذجة لا يوجد شيء أبيض وأسود في آن.
    - Hadi ama bu kadar kırılgan olma. Her şey siyah ve beyaz değildir. Open Subtitles بحقّكِ، لا تكوني ساذجة لا يوجد شيء أبيض وأسود في آن.
    Çünkü buradaki durum sadece siyah ve beyaz değil. Open Subtitles بسبب الأمور هنا. ليس أبيض وأسود فحسب.
    Sadece siyah ve beyaz veyahut iyi ve kötü değil. Open Subtitles ليس فقط أبيض وأسود أو خير وشر.
    Dünyanın siyah ve beyaz olmasını istiyoruz. Open Subtitles نريد أن يكون العالم أبيض وأسود.
    Hayat yalnızca siyah ve beyaz değildir. Open Subtitles العالم أبيض وأسود
    Burada işler siyah ya da beyaz değil. Open Subtitles الأمور ليست أبيض وأسود.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus