| Şu anda bir evde yaşıyorsun ve anne, baban orda. | Open Subtitles | أنت تعيش في البيت الآن وأنت حصلت على أبّيك وأمّ هناك |
| Ah, ama geçmişinle ilgili önemsiz sorular, baban tarafından cevaplanabilir. | Open Subtitles | لكن الأسئلة عن ماضيك يُمكن أَن يجيب عنها أبّيك. |
| Babanın karşı çıktığı nokta, uzaylı sömürgecilerle iş birliği yapmaktı. | Open Subtitles | ذلك كان إعتراضا أبّيك: بأنّ نحن تحالف مع المستعمرين الأجانب. |
| Gerekirse babanla da konuşurum. | Open Subtitles | أنا سأتكلّم مع أبّيك إذا أنا يجب أن. |
| Shannon, gelip seni alsın diye babanı arıyorum. | Open Subtitles | شانون، أحاول وصول أبّيك ويحصل عليه لإلتقاطك. |
| babana selamımı söyle. | Open Subtitles | أوه، رأي مرحبا إلى أبّيك لي. أوه، رأي مرحبا إلى أبّيك لي. |
| Demek babandan korkuyorsun, bu yüzden mi hesapları denkleştirmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | اذاأنت خائف من أبّيك, لهذا أنت تدون الحسابات؟ |
| Sen de baban gibi sarhoşken ne dediğinin farkında değilsin. | Open Subtitles | أنتِ فاسـقة ! لديك فمّ أسوأ من أبّيك الأحمـق المخمـور |
| Dostum, sakın baban hakkında bu şekilde konuşmasına izin verme. | Open Subtitles | ,يا رجل، لا تتركه يتحدّث عن أبّيك بهذه الطريقة. |
| Dostum, sakın baban hakkında bu şekilde konuşmasına izin verme. | Open Subtitles | ,يا رجل، لا تتركه يتحدّث عن أبّيك بهذه الطريقة. |
| Öncelikle şunu bil ki baban buraya gelmek istememişti. | Open Subtitles | أول شيء يجب أن تفهمه أنّ أبّيك لم يقصد الإنتهاء بهذا المكان |
| Öncelikle şunu bil ki baban buraya gelmek istememişti. | Open Subtitles | أنّ أبّيك لم يقصد الإنتهاء بهذا المكان رغم انه فعلها مرّتين |
| Tanrı'ya yemin ederim ben, baban sayesinde bu duruma geldim. | Open Subtitles | أحلف بالله في الحقيقة بأنّني صرت غنياً بسبب أبّيك |
| 12 yaşındaydın, Babanın şapkasını almıştın. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ بعمر 12 سنةً وهو أَخذَ قبعةَ أبّيك |
| Dün hastahanede Babanın fabrikasını satın aldım. | Open Subtitles | بالأمس، أنا إشتريت مصنع أبّيك في المستشفى |
| Anlıyorum, yani burada Babanın okulunda öğretmensin. | Open Subtitles | أعرف, يعني أنك الآن تدرس في مدرسة أبّيك هنا |
| Karşı görev için babanla konuşurum. | Open Subtitles | أنا سأتشاور مع أبّيك حول countermissionك. |
| Beni babanla tanıştırmayacak mıydın? | Open Subtitles | أنت لا حتى تقدّمني إلى أبّيك |
| Beni babanla tanıştırmayacak mıydın? | Open Subtitles | أنت لا تقدّمني إلى أبّيك |
| Biliyorsun, bunu yapmak iyi birşey değil-- babanı öldürmesi için birini kiralamak. | Open Subtitles | تعرفين، ان ذلك ليس بالشيء الجيد وهو ان تستأجرى شخص ما لقتل أبّيك. |
| Beni izleyin, babanı bulacağım ve sizi geri götüreceğim. Söz veriyorum, tamam mı? | Open Subtitles | وإذا أتبعت طريقي , سوف انقذ أبّيك وإعود بك لبيتك |
| Madem babana benzemekten o kadar korkuyorsun aynaya bak da neye benzediğini bir gör. | Open Subtitles | تعرف، إذا كنت أنت خائف جدا مثل أبّيك... من الأفضل أن تلقي نظرة فاحصة على نفسك الآن. |
| Gelecek sefer babandan bir yazı getir. | Open Subtitles | في المرة القادمة اجلب ملاحظة من أبّيك |