"أتأكد بأن" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğundan emin
        
    • olduğuna emin
        
    • emin olmam
        
    • emin olmak için
        
    Fakat, şimdi ailemin güvende olduğundan emin olmalıyım. Open Subtitles لكن الاَن عليّ أن أتأكد بأن عائلتي سالمة
    Babamın iyi olduğundan emin olmam ve annemin eşyalarını toplamam gerek. Open Subtitles ينبغي أن أتأكد بأن أبي على ما يرام والتحقق في أمور أمي.
    Bilmem, işte yanında hep bir arkadaşın olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles لا اعلم.. أردتُ أن أتأكد بأن لديك صديق للأبد.
    Bununla ilgileneceğime söz veriyorum, ama çocuklarımın güvende olduğuna emin olmalıyım. Open Subtitles أعدكِ باننى سأفعل شيئاً حيال هذا ولكننى يجب ان أتأكد بأن أولادي بخير
    Bunların doğru ellerde olduğuna emin olmalıyım. Open Subtitles علي أن أتأكد بأن هذه الأغراض تصل إلى الأشخاص المناسبون
    Önce Juliet'in gelmediğinden emin olmam lazım. Open Subtitles حسناً، يجب أن أتأكد بأن جولييت لن تكون هناك
    Sen gittikten sonra da glee kulübünün bu okulda kalıcı olduğuna emin olmak için elimden geleni yapacağıma emin olabilirsin. Open Subtitles سأخبركِ الآن بأنني سأبذل كلّ مابوسعي لكي أتأكد بأن ناديّ الغناء ،ثابت بهذه المدرسة
    Bilmem, işte yanında hep bir arkadaşın olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles لا اعلم.. أردتُ أن أتأكد بأن لديك صديق للأبد.
    Seni buraya getirdiğim için üzgünüm ama getirdiğin malzemenin sağlam olduğundan emin olmalıydım. Open Subtitles أعتذر لجلبك الى هنا... . ولكنى كان يجب أن أتأكد بأن البيضات أصلية قبل أن أترك سراحك
    Ciddi bir şey olduğundan emin olmak istedim. - Ya da belki de utandın? Open Subtitles أردتُ أن أتأكد بأن العلاقة جادّه
    Sadece ilişkilerinin iyi olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles أردت أن أتأكد بأن علاقتهم جيدة
    Ben gidip kapının kilitli olduğundan emin olayım. Open Subtitles سوف أتأكد بأن الأبواب مغلقة
    Tüm kapıların kilitli olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles أتأكد بأن كل الأبواب مقفلة
    Tiyatral için özür dilerim ama müdahale etmeden önce Korteks'in hazır olduğundan emin olmalıydım. Open Subtitles أعتذر عن الدخول المسرحي... لكن كان لزاماً أن أتأكد بأن يكون... "اللحاء" شغالاً أمامك قبل أن تتدخل.
    İçeriye girip her şeyin yolunda olduğuna emin olacağım. Open Subtitles سأذهب للداخل، كيّ أتأكد بأن كُل شيء على ما يُرام.
    Seni buraya getirdiğimiz için üzgünüm ama senin gitmene izin vermeden önce yumurtaların gerçek olduğuna emin olmalıydım. Open Subtitles أعتذر لجلبك الى هنا... . ولكنى كان يجب أن أتأكد بأن البيضات أصلية قبل أن أترك سراحك
    Şu an için büyükbabamın 70'lerden kalma takımının mahvolmadığından emin olmam gerek. Open Subtitles الآن يجب أن أتأكد بأن سترة جدي من السبعينات لم تفسد إلى الأبد
    Daniel Grayson Vakfı'nın oğlumun ismini temize çıkardığından emin olmak için kullanacağım. Open Subtitles سوف أتأكد بأن تبرعات دانييل جريسون تعيد إسم إبني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus