Toplantıda olduğunu biliyorum ve umrumda değil. Bu acil bir durum, Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | أعلم أنه فى إجتماع و لكن هذه حالة طارئة ويجب ان أتحدث إليه |
Onlar yeni şeyler giyiyorlar. Onunla konuşmam lâzım. | Open Subtitles | إنهم يرتدونهم، يجب أن أتحدث إليه يا جيمي |
Onunla konuşmak istediğimi söylersin değil mi? | Open Subtitles | إن فعلت, إخبره أني أريد أن أتحدث إليه قليلاً |
Hayır, lütfen. Sopayı yere bırak. Bırak onunla konuşayım. | Open Subtitles | لا, رجاءاً, أنزل الهراوة دعني أتحدث إليه |
Geri çekil ve Onunla konuşmama izin ver, erkek erkeğe. | Open Subtitles | تراجعي ودعيني أتحدث إليه , من مستقل إلى مستقل آخر |
Evet. Onunla konuşuyorum. | Open Subtitles | نعم , أنا أتحدث إليه |
Onlar yeni şeyler giyiyorlar. Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | إنهم يرتدونهم، يجب أن أتحدث إليه يا جيمي |
Onunla konuşmam lazım, sadece bir iki dakikalığına. | Open Subtitles | أنا أحتاج فقط أن أتحدث إليه لعدة دقائق فقط |
Onunla konuşmam şart. Bunu duyması lazım. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث إليه إنه بحاجة لسماع مالديّ |
Onunla konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أفعل ذلك لا أريد أن أتحدث إليه |
Ben sadece Onunla konuşmak istemiştim ama bazen ne kadar öfkeli biri olabileceğini sen de biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أردت أن أتحدث إليه فحسب ولكنك تعرفين كم هو وغد سريع الغضب |
Onunla konuşmak istemiyorum baba. Lütfen. | Open Subtitles | لا أريد أن أتحدث إليه يا بابا من فضلك |
Siz taktik ekibini konuşlandırırken, bırakın onunla konuşayım. | Open Subtitles | دعوني أتحدث إليه بينما ترتبون لفريق تكتيكي |
Senin için onunla konuşayım ve halledelim bu mevzuyu. | Open Subtitles | دعني أتحدث إليه نيابة عنك سنجد لهذا حلاً |
Onu duyabiliyorum. onunla konuşayım. | Open Subtitles | أستطيع سماعه, دعينى أتحدث إليه |
Onu hemen buraya getirmeliyiz. Benim önce Onunla konuşmama izin ver. | Open Subtitles | حسناً دعيني أتحدث إليه أولاً فهو يثق بي . |
Onunla konuşuyorum ben! | Open Subtitles | أنا أتحدث إليه. |
Şaşırmamam gerek ama gittiğinden beri onunla konuşmadım. | Open Subtitles | ليتي أستطيع الشرح , لم أتحدث إليه منذ أن رحل و هذا لا يفاجئني |
Çünkü çok yalnızım. Özellikle de işler kötü ve Konuşacak kimse yokken. | Open Subtitles | إنني أكون وحيداً جداً و خاصة عندما يكون العمل سيئاً و لا يوجد من أتحدث إليه |
Bu hastaneye bir miktar para bağışında bulunmak için kiminle konuşacağımı merak ediyordum ben de. | Open Subtitles | لقد كنت أتسائل من أتحدث إليه إذا أردت أن أتبرع ببعض المال الى هذا المستشفى؟ |
Hiç konuşmadığım adam seni ve arkadaşını serbest bırakmamı söyledi. | Open Subtitles | رجل لم أتحدث إليه أبداً أخبرني أن أفرج عنكِ وصديقكِ. |
Evet. Orada konuşabileceğim başka birileri var mı? | Open Subtitles | أجل , هل هنالك أحد آخر يمكنني أن أتحدث إليه ؟ |
Ben onunla konuşurum, o beni dinleyecektir. Birileri onu kışkırtmış olmalı. | Open Subtitles | سوف أتحدث إليه وسوف يصغي إليّ لقد حرّضه شخص ما |
Bırak konuşayım onunla. Tek başıma. | Open Subtitles | دعنى أتحدث إليه بمفردى |
Eğer hayaleti gelirse,senin aracılığınla Onunla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | إذا كان شبحه متوجد البجوار هل يمكنني أن أتحدث إليه من خلالكِ؟ |
Sarayda kiminle Konuştuğum hiç fark etmiyor. | Open Subtitles | يبدو أنه لا يهم من الذي أتحدث إليه في البلاط |
Tamam, madem öyle Onunla konuşmamı sağla. | Open Subtitles | . . حسناً، فقط دعيني أتحدث إليه |