- Önemli olduğunu sanmıyorum ama bunu bir Kontrol etsem iyi olacak. | Open Subtitles | سيدتي، أنا متأكد بأنه لا شيء لكن يجب أن أتحقق من ذلك |
Biraz zaman ver, bir şeyi Kontrol etmem lazım... Hanımefendi. | Open Subtitles | امنحينا دقيقة أحتاج فقط أن أتحقق من شيء ما سيدتي |
Biri benimle konuşurken telefonuma bakıyorum. | TED | أتحقق من هاتفي عندما يتحدث شخصٌ ما معي. |
Büyük açılış için yemekleri ben yapıyorum. Mutfağa bakıyordum. | Open Subtitles | أنا متعهد الطعام للاحتفال الكبير كنت أتحقق من المطبخ |
Gerekçeler listeme bir bakayım. -Evet, burada. | Open Subtitles | دعني أتحقق من قائمة الأسباب نعم ، موجود هنا |
Gidip kostümüme bakacağım. | Open Subtitles | سوف أعود على الفور بعد أن أتحقق من أزيائي |
Evet, ben hâlâ ATM kayıtlarını ve kredi kartı ekstrelerini inceliyorum. | Open Subtitles | صحيح ، أنا لا زلت أتحقق من سجلات أجهزة الصرف الآلي |
Yeni asistanın olarak, araştıracağım, gerçekte neler olup bittiğini öğreneceğim. | Open Subtitles | كمساعدك الجديد سوف أتحقق من ذلك و أكتشف ماللذي يجر معه حقاً |
İlk cinayetten önceki eski sübyancı mahkûmları araştırıyorum, artan şiddet vakası var mı onu arıyorum. | Open Subtitles | أنا أتحقق من مُشتهي الأطفال المُفرج عنهم قبل أوّل جريمة قتل، أبحث عن أيّ عنف مُتصاعد. |
Çok sinirliydim bu yüzden çantamı unutmuşum ve benzin göstergesini Kontrol etmemişim. | Open Subtitles | كنت غاضبة جدا عندما رحلت ونسيت حقيبتي ولم أتحقق من مؤشر البنزين |
Yok bir şey, sadece birkaç yeri Kontrol etmeden ortalığı ayağa kaldırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لاشيء مطلقًا ولكني لا أريد أن أدق الأجراس قبل أن أتحقق من الأمر |
Sizden 30 yıl sonra bunu Batı Kanada'da Kontrol etmek istiyorum. | TED | حسنًا، أودُ أن أتحقق من ذلك بعد ثلاثين عامًا هنا في غرب كندا. |
Bankamatik kayıtlarını buldum, hesap hareketlerine bakıyorum. | Open Subtitles | حصلت على سجلات بطاقه الإئتمان أتحقق من اي نشاط مؤخراً |
Son 48 saatteki müşteri kayıtlarına bakıyorum. | Open Subtitles | أنا أتحقق من كل سجلات الزبائن في آخر 48 ساعة. |
- Hayır Bir daha bakıyorum. | Open Subtitles | سوف أتحقق من الخطوط الرئيسية في الطابق السفلي |
Evet, yarın yapabileceğimiz birkaç şeye bakıyordum. | Open Subtitles | نعم، فقط كنت أتحقق من الأمور التي يمكننا فعلها غداً |
Şimdi senin anketine bakıyordum ve görünüşe göre önceliklerin... | Open Subtitles | أنا كنت أتحقق من طلباتكِ . . و يبدو أن أهم أولوياتكِ هو |
Apartmandaki bir arkadaşımı ziyaret ediyordum şu satılık daireye de bir bakayım dedim. | Open Subtitles | كنت أزور صديقاً في المبنى وظننت أن أتحقق من المكان الذي للبيع |
Evet, burada galiba. Bekle, bir bakayım. | Open Subtitles | أعتقد أنها هنا دعني أتحقق من ذلك |
Yeni sergiler için bir şeylere bakacağım. | Open Subtitles | يجب أن أتحقق من شئ من أجل المعروضات الجديدة. |
- Olağandışı bir hareket yok ama eski hareketlerini inceliyorum. | Open Subtitles | -لا يوجد مطابقات غير إعتيادية ، لكني أتحقق من النشاط السابق. |
Etrafı araştıracağım. | Open Subtitles | أعتقد أن علي أن أتحقق من الجيران |
Başıboş vampir inlerini araştırıyorum. | Open Subtitles | أتحقق من بعض أوكار مصاصي الدماء المتمردين. |