Bu sabah onu aradım ve geleceği görmekte ne kadar iyi olduğunu sordum. | Open Subtitles | لذا أتصلت بها هذا الصباح وسألتها عن قدرتها بالتنبؤ بالمستقبل |
onu aradım ama telefonu açmadı. | Open Subtitles | أتصلت بها لكنها رفضت أن ترفع السمَاعة |
Evet. O Henry'e değer verirdi. onu aradım. | Open Subtitles | نعم , كانت تعتنى بـ "هينرى" , أتصلت بها , أخبرتها أن العالم يستحق أن يرى كتاب "هينرى" الجديد. |
İyi olduğundan emin olmak için aradım. | Open Subtitles | إذا , أتصلت بها للتأكد من إنها بخير |
Endişelenme, ben onu çaldırdım bile. | Open Subtitles | لا تقاقى يا سيدتى أنا أتصلت بها |
Ama karımda da cep telefonu var ve olay olmadan hemen önce onu aramıştım. | Open Subtitles | لكن زوجتي لديها هاتف وأنا أتصلت بها قبل حدوث الأمر مباشرةً. |
Sen buraya gelmeden önce onu aradım. | Open Subtitles | أتصلت بها قبل وصولك هنا |
onu aradım biIiyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين أننى أتصلت بها فعلت |
Bir dakika, ben onu aradım. | Open Subtitles | أنتظر لحظة, أتصلت بها, حسناً؟ |
Jake bana söyler söylemez, onu aradım. | Open Subtitles | -حَسناً، بَعْدَ أَنْ أخبرَني (جايك)، أتصلت بها. |
Albüm için bebeklik fotoğrafını almak için aradım. | Open Subtitles | نعم . أتصلت بها لأحضر صورك و أنت صغير |
Onu, çocuklarımın öldüğünü söylemek için aradım. | Open Subtitles | أتصلت بها لأخبرها أن أطفالى ماتوا أمى. |
Endişelenme, ben onu çaldırdım bile. | Open Subtitles | لا تقاقى يا سيدتى أنا أتصلت بها |
Ama size şunu söyleyeyim: Annenizin numarasını aldığımda, onu hemen aramıştım. | Open Subtitles | ولكنني سأخبركما بهذا ، عندما حصلت علي " "رقم والدتكما ، أتصلت بها في الحال |