"أتضوّر" - Traduction Arabe en Turc

    • ölüyorum
        
    • açım
        
    • Açlıktan
        
    • kazınıyor
        
    • Midem
        
    • acıktım
        
    Bırak yiyeyim, yaşlı pinti! Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles دعني آكل أيها العجوز البخيل إنني أتضوّر جوعاً
    Açlıktan ölüyorum. İki can besliyorum. Open Subtitles وأنت تعرف بأنّني أتضوّر جوعاً أنا آكل عن إثنين
    Açlıktan ölüyorum, Earl. Belki de gidip biraz yiyecek çalmalıyız. Open Subtitles أتضوّر جوعاً ايرل ربما علينا سرقة بعض الطعام
    Ben, zafiyet derecesinde açım. Sen de, açım, diyordun ya. Open Subtitles ولكنني أتضوّر جوعاً، قلتَ بأنّك جائع أيضاً، صحيح؟
    Midem kazınıyor. Bütün bu heyecan acıktırdı beni. Open Subtitles أنا أتضوّر جوعاً كلّ هذا الحماس يصيبني بالجوع
    Siz devam edebilirsiniz. Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles بوسعكم تولي الأمر من هنا , فأنا أتضوّر جوعاً
    Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles ونصّب نفسه في قاعة أجدادنا. أنا أتضوّر جوعًا.
    Açlıktan ölüyorum. Nasılsa öleceğim, çabuk olmasını istiyorum sadece. Open Subtitles أتضوّر جوعًا، وسأموت بأيّ حال، وأريد موتي أن يكون سريعًا.
    Yardıma ihtiyacın var gibi, ben de Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles يبدو أنّكِ تحتاجين مساعدةً، وأنا أتضوّر جوعًا
    Bir şeyler yemem lazım Sully. Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles لكنّ عليّ أن آكل أولاً فأنا أتضوّر من الجوع
    Dinle, gidiyorum. ....çünkü Açlıktan ölüyorum Open Subtitles إصغ، سأبحث عن مطعم لأني أتضوّر جوعاً
    Tanrım, Açlıktan ölüyorum. Bir atı bile yiyebilirim. Open Subtitles إني أتضوّر جوعاً، أستطيع أن آكل حصاناً.
    Haydi dostum, Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles -هيا، هيا بنا، أتضوّر جوعاً -هل أنت جاهز؟
    Haydi dostum, Açlıktan ölüyorum. Open Subtitles -هيا، هيا بنا، أتضوّر جوعاً -هل أنت جاهز؟
    O kadar açım ki, mor bile yiyebilirim. Open Subtitles أنا أتضوّر جوعاً، و سأتناول الأطعمة البنفسجية
    Çünkü çok açım ve alışverişe gitmeye tırsıyorum. Open Subtitles عظيم، لأنّي أتضوّر جوعاً، و أخشى الذهاب للتسوّق.
    Tamam, ama çok açım. Ve "Ben oraya gitmem!" saçmalıklarını duymak istemiyorum, tamam mı? Open Subtitles لا بأس، لكنّي أتضوّر جوعاً، و لا أريد سماع أشياء مثل، لا أستطيع الذهاب إلى هناك، مفهوم؟
    - Midem kazınıyor. Tramvaya yetişeceğim diye pek yiyemedim. Open Subtitles - أتضوّر جوعًا ، لم أتناول سوى لقمة واحدة لألحق بالترام.
    - Çok acıktım ve, o ufaklıktan, bir burger almak için yardım istedim. Open Subtitles لقد كنت أتضوّر جوعاً، لذا جعلت ذلك الفتى يأخذني لأشتري برغر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus