Evliliğin kural ve yükümlülüklerine göre yaşamak ne kadar mümkün bilemiyorsun. | Open Subtitles | على أي حال، فمن الممكن أن أتعايش مع روتين واستلزمات الحياة الزوجية. |
Benimle yaşamak zorundasınız, ben de sizinle... | Open Subtitles | عليكم أن تتعايشوا معي وعلي أن أتعايش معـ.. |
Tüm erkeklerin, beraber yaşadıkları kadınlara karşı bir özür borçlu olduğu varsayımıyla yaşıyorum. | Open Subtitles | نوعا ما أتعايش مع فرضية أن جميع الرجال يدينون باعتذار للنساء الذين يعيشون معهم |
Bununla yaşıyorum, Tristan, senin de söylediğin gibi yaşamak zorundayız. | Open Subtitles | أنا أتعايش مع هذا ياتريستان لأنك قلت أننا يجب أن نفعل هذا |
- Hiçbir sorun olmadan insanlarla yaşayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أتعايش مع الناس، وألا يكلفني ذلك أي شيء. |
Böyle yaşayamam. Diğer insanlarla yaşamam lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعيش يجب ان أتعايش مع الناس |
"ve hergün almış olduğum bu kararla yaşayacağım. | Open Subtitles | و انا أتعايش مع ذلك القرار كل يوم |
Eski hayatımda başarısız olduğum gerçeğiyle yaşayabilirdim ama yeni hayatımda da başarısız olmaktan çok korkuyorum. | Open Subtitles | أمكنني أن أتعايش مع كوني إخفاقًا في حياتي القديمة. لكني خفت أن أكون إخفاقًا بحياتي الجديدة. |
Harika. Bundan sonra kimsenin beni görmediği bir dünyada yaşamak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | عظيم ، يجب أن أتعايش مع حقيقة أن لا أحد يرانى |
Bununla yaşıyorum, Tristan, senin de söylediğin gibi yaşamak zorundayız. | Open Subtitles | أنا أتعايش مع هذا ياتريستان لأنك قلت أننا يجب أن نفعل هذا |
Tecavüz korkusu. 3 yıl bu korkuyla yaşamak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | الخوف من الإغتصاب، ذلك ما يجب أن أتعايش معه 3 سنوات. |
Korkunç şeylerdi ama bunlarla yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | أشياء فظيعة ولكنها أشياء علي ان أتعايش معها |
Onun nasıl biri olduğunu anlayamadığım gerçeğiyle yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أتعايش مع حقيقة أني لم ألاحظه على حقيقته. |
Ama sanki dünmüş gibi bununla yaşıyorum. | Open Subtitles | لكنني لازلت أتعايش مع هذا، وكأنه حدث بالأمس |
Tanrım! Biliyorum... Her an bununla yaşıyorum. | Open Subtitles | رباه إنّي أتعايش مع هذا كُل دقيقة في حياتي |
Biletleri alırsam, bununla yaşayabilirim. | Open Subtitles | إن حصلنا على تذاكر الرحلة البحرية فأجل، يمكن أن أتعايش مع ذلك |
Reklam panolarıyla yaşayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أتعايش مع طاولات المنقار. |
Böyle yaşayamam. Diğer insanlarla yaşamam lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعيش يجب ان أتعايش مع الناس |
Bununla nasıl yaşayacağım? | Open Subtitles | أنى لي أن أتعايش مع الأمر ؟ |
Bununla yaşayabilirdim ama... | Open Subtitles | كان يمكنني أن أتعايش مع ما فعله ...... لكن |
Bilirsiniz, tüm bu şeylere rağmen normal yaşarım sanmıştım. | Open Subtitles | ...أتدري، ظننتُ أنني يُمكن أن أتعايش مع الأمر أضعه وراء ظهري |
Doğru veya yanlış bununla yaşamaya hazırım. | Open Subtitles | صح أم خطأ، فكنت أنوي أن أتعايش مع هذا الأمر |