"أتعايش" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşamak
        
    • yaşıyorum
        
    • yaşayabilirim
        
    • yaşayamam
        
    • yaşayacağım
        
    • yaşayabilirdim
        
    • yaşamam
        
    • yaşarım
        
    • yaşamaya
        
    Evliliğin kural ve yükümlülüklerine göre yaşamak ne kadar mümkün bilemiyorsun. Open Subtitles على أي حال، فمن الممكن أن أتعايش مع روتين واستلزمات الحياة الزوجية.
    Benimle yaşamak zorundasınız, ben de sizinle... Open Subtitles عليكم أن تتعايشوا معي وعلي أن أتعايش معـ..
    Tüm erkeklerin, beraber yaşadıkları kadınlara karşı bir özür borçlu olduğu varsayımıyla yaşıyorum. Open Subtitles نوعا ما أتعايش مع فرضية أن جميع الرجال يدينون باعتذار للنساء الذين يعيشون معهم
    Bununla yaşıyorum, Tristan, senin de söylediğin gibi yaşamak zorundayız. Open Subtitles أنا أتعايش مع هذا ياتريستان لأنك قلت أننا يجب أن نفعل هذا
    - Hiçbir sorun olmadan insanlarla yaşayabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أتعايش مع الناس، وألا يكلفني ذلك أي شيء.
    Böyle yaşayamam. Diğer insanlarla yaşamam lazım. Open Subtitles لا أستطيع أن أعيش يجب ان أتعايش مع الناس
    "ve hergün almış olduğum bu kararla yaşayacağım. Open Subtitles و انا أتعايش مع ذلك القرار كل يوم
    Eski hayatımda başarısız olduğum gerçeğiyle yaşayabilirdim ama yeni hayatımda da başarısız olmaktan çok korkuyorum. Open Subtitles أمكنني أن أتعايش مع كوني إخفاقًا في حياتي القديمة. لكني خفت أن أكون إخفاقًا بحياتي الجديدة.
    Harika. Bundan sonra kimsenin beni görmediği bir dünyada yaşamak zorunda kalacağım. Open Subtitles عظيم ، يجب أن أتعايش مع حقيقة أن لا أحد يرانى
    Bununla yaşıyorum, Tristan, senin de söylediğin gibi yaşamak zorundayız. Open Subtitles أنا أتعايش مع هذا ياتريستان لأنك قلت أننا يجب أن نفعل هذا
    Tecavüz korkusu. 3 yıl bu korkuyla yaşamak zorunda kalacağım. Open Subtitles الخوف من الإغتصاب، ذلك ما يجب أن أتعايش معه 3 سنوات.
    Korkunç şeylerdi ama bunlarla yaşamak zorundayım. Open Subtitles أشياء فظيعة ولكنها أشياء علي ان أتعايش معها
    Onun nasıl biri olduğunu anlayamadığım gerçeğiyle yaşamak zorundayım. Open Subtitles يجب أن أتعايش مع حقيقة أني لم ألاحظه على حقيقته.
    Ama sanki dünmüş gibi bununla yaşıyorum. Open Subtitles لكنني لازلت أتعايش مع هذا، وكأنه حدث بالأمس
    Tanrım! Biliyorum... Her an bununla yaşıyorum. Open Subtitles رباه إنّي أتعايش مع هذا كُل دقيقة في حياتي
    Biletleri alırsam, bununla yaşayabilirim. Open Subtitles إن حصلنا على تذاكر الرحلة البحرية فأجل، يمكن أن أتعايش مع ذلك
    Reklam panolarıyla yaşayabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أتعايش مع طاولات المنقار.
    Böyle yaşayamam. Diğer insanlarla yaşamam lazım. Open Subtitles لا أستطيع أن أعيش يجب ان أتعايش مع الناس
    Bununla nasıl yaşayacağım? Open Subtitles أنى لي أن أتعايش مع الأمر ؟
    Bununla yaşayabilirdim ama... Open Subtitles كان يمكنني أن أتعايش مع ما فعله ...... لكن
    Bilirsiniz, tüm bu şeylere rağmen normal yaşarım sanmıştım. Open Subtitles ...أتدري، ظننتُ أنني يُمكن أن أتعايش مع الأمر أضعه وراء ظهري
    Doğru veya yanlış bununla yaşamaya hazırım. Open Subtitles صح أم خطأ، فكنت أنوي أن أتعايش مع هذا الأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus