"أتي" - Traduction Arabe en Turc

    • geldi
        
    • geliyorum
        
    • gelmedim
        
    • gelmemi
        
    • gelirim
        
    • geliyor
        
    • geleyim
        
    • gelmem
        
    • gelmek
        
    • geldim
        
    • gelmiş
        
    • geldiğini
        
    • gelmişti
        
    • geleceğim
        
    • gelebilir
        
    Ben geldi, Glory'ye dönüştü, çocuğu kaptı ve kayboldu, hatırlasanıza. Open Subtitles بين أتي وتحول إلي جلوري أختطفت الطفلة واختفت , أتتذكرون؟
    Birkaç ay önce gelmişti, bir de geçen hafta geldi. Open Subtitles أتي منذ سبعة أشهر مضت وجاء مرة آخري الاسبوع الماضي
    Oraya geliyorum ama hastalarınızdan biriyle ilgili olarak uyarmak istedim. Open Subtitles أنا أتي إليكم, لكن الآن أريدكم, أن تنتبهوا لواحدة من المرضى.
    Ev görmeye gelmedim. Norma Desmond'a ne olmuş? Open Subtitles لم أتي هنا لرؤية المنزل ماذا عن نورما ديزموند ؟
    Sana gelmemi söylemesinin bir nedeni olmalı. Open Subtitles أكيد هنالك سبب ما لكي يخبرني أن أتي اليكي.
    Zaman zaman buraya yazmak için ya da kıyafetlere bakmak için gelirim. Open Subtitles ومن وقت لآخر أتي إلى هنا لأقوم بالكتابة أو لأزور ملابسي القديمة
    Orduda olmak demek gerçeği ortaya çıkarmaktır ve gerçek üstümüze geliyor. Open Subtitles تقود مع الجيش كان لأجل كشف الحقيقة ويوم الحقيقة أتي لنا
    Annen bu konuda haklı. Kendi başına mı yaparsın seninle geleyim mi? Open Subtitles أمّك محقة بهذا, هل تريد أن تفعل هذا لوحدك أو يجب أن أتي معك؟
    Dediği gibi, buraya sadece tenis raketini ödünç almak için mi geldi? Open Subtitles إذن كما قال أنه أتي إلي هنا لإستعارة مضرب التنس الخاص بكِ؟
    Ama Rick'i almak için geldi. Kimse oğlumu benden alamaz. Open Subtitles وقد أتي ليأخد مني أبني ولا يوجد رجل في العالم يستطيع سلب أبني مني
    Adam kızın peşinden geldi, şimdi de adamın peşinden gelecekler. Open Subtitles لقد أتي هو من اجل الفتاه والان سوف يرسلون احد من اجله
    Tabii ki geliyorum. Evet, 4 Temmuz'da izinliyim. Yani üç gün oradayım. Open Subtitles بالتأكيد أنا سوف أتي , سوف أخذ إجازة لذلك سوف أتي لمدة ثلاثة أيام
    Evet, imkân buldukça geliyorum. Open Subtitles أجل، إنني أتي بقدر ما أتمكن من المجيء إلى هُنا.
    Bu doğru Harvey, ama Delaware'den buraya kadar çizgi romanlardan bahsetmeye gelmedim. Open Subtitles ذلك حقيقي، هارفي لكن لم أتي طول الطّريق من ديلوار للتحدّث عن المجلات الهزلية.
    Babam benim de gelmemi istemedi, değil mi? Open Subtitles أبي لم يريد أن أتي هنا أيضاً , هل يريد ..
    Teşekkürler Alice... Buraya sadece manzara için gelirim. Open Subtitles أوه شكراً لك ِ , أليس أنا أتي هنا فقط للمشهد
    Luther Castillo Honduras'ın Atlantik kıyısındaki San Pedro de Tocamacho'dan geliyor. TED لوثر كاستلو أتي من سان بيدرو دي توكامتشو علي الشاطئ الأطلنطي لبلد الهندوراس.
    Bu konuda haklı. Bu işi tek başına mı halledeceksin, yoksa ben de seninle geleyim mi? Open Subtitles أمّك محقة بهذا, هل تريد أن تفعل هذا لوحدك أو يجب أن أتي معك؟
    Buraya dağınık bir velet gibi gelmem çok aptalcaydı. Open Subtitles لقد كـان تصرّفاً غبياً منّي أن أتي إلى هنـا مثل الطفل الحيران
    Yani gelmek zorundaydım. Bu katta bir oda tutacağım, buraya sadece doktorun olarak geldim... Open Subtitles لذا كـان لا بّد أن أتي سأحصـل على غرفة في هذا الطـابق
    Otel havuzunda bir sorun çıktığı için geldim, eğlenmeye değil. Open Subtitles لقد أتيتُ هنا لأنهُ هناك مشكلة في حمام سباحة الفندق، أنا لم أتي هنا للّعِب
    Sir Isaac Newton, gelmiş geçmiş en büyük bilim adamı olarak, Hz. İsa'nın bizzat bu yerçekimi kaldıraçlarının ayarlarını yapmak için dünyaya geldiğini düşünmüştür. TED أغلب الظن، سير إسحق نيوتن، أعظم العلماء علي مر العصور، أعتقد أن المسيح أتي إلي الأرض خصيصا لتحريك قوي الجاذبية.
    Sana geleceğim çünkü, bu evi terk etmeliyim. Open Subtitles تعرفي, أريد أن أتي إليك لاني أريد أن أخرج من هذا البيت
    - Sonra Mahtob'la gelebilir miyim? Open Subtitles -هل يمكنني أن أتي في وقت متأخر مع ماهتوب؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus