Bu yüzden sana geldim. Benim de cevaplara ihtiyacım var. | Open Subtitles | و لهذا السبب أتيت إليك أحتاج لبعض الأجوبة، أيضاً |
sana geldim çünkü fedakarlığı herkesten çok sen anlayabilirsin. | Open Subtitles | أتيت إليك لأنك تفهمين التضحية أكثر من أي أحد. |
Dostuz diye sana geldim. Çünkü sana güveniyorum. | Open Subtitles | أٍسمع, لقد أتيت إليك لأننا أصدقاء و لأني أثق بك |
Yapma. Sana yardım etmek için yanına geldim. | Open Subtitles | هيـا , لقد أتيت إليك محاولاً مساعدتك |
Hayır, direkt size geldim. Gerekli olduğunu düşünmedim. | Open Subtitles | كلا, لقد أتيت إليك مباشرةً و لا أرى هدف من ذلك |
- Niçin sana geldiğimi tahmin ediyorsundur. | Open Subtitles | أفترض أنك يمكنك تخمين لماذا أتيت إليك |
Ama bu aksiyon. Bu yüzden sana geldim. | Open Subtitles | ولكن هذه هي المهمّة، لهذا السبب أتيت إليك. |
Annenle babanın şehir dışında olduğunu bildiğim için sana geldim çünkü kız kardeşinin tanıdığım en inanılmaz kadın olduğunu düşünüyorum ve ona evlenme teklifi yapmak istiyorum fakat önce senden icazet almak istedim. | Open Subtitles | أعلم أن والديكم خارج المدينه لذا أتيت إليك لأنني أعتقد بأن أختك أروع إمرأه قابلتها في حياتي |
Bu işin doğru dürüst yapılması gerek. O yüzden sana geldim. | Open Subtitles | أحتاج إلى تأديته بالشكل الصحيح، لذا أتيت إليك. |
sana geldim. Yardımı istedim... ama sen hiç bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لقد أتيت إليك ، وطلبت منك المساعدة |
Sen küçük bir kızken sana geldim çünkü bana ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | عندما كنتي صغيرة أتيت إليك لأنك احتجتني |
O yüzden sana geldim, çünkü onu en iyi sen tanıyorsun. | Open Subtitles | . لقد أتيت إليك لأنك تعرفيه أفضل |
sana geldim, çünkü boyuyla dalga geçtiğimde gülümsedin. | Open Subtitles | -أنا لن أتحدث إليه لأنني أعرف بأنه سيرفض أتيت إليك, لأنك ابتسمت |
Gidecek kimsem yoktu, ben de sana geldim. | Open Subtitles | ليس لدي من أذهب إليه لذا أتيت إليك |
Bu yüzden son kez partinin ve ülkenin adına sana geldim Winston. | Open Subtitles | لهذا أتيت إليك باسم الحزب وباسم البلاد للمرة الأخيرة يا "وينستون" |
Üç hafta önce ben sana geldim. | Open Subtitles | من ثلاثة أسابيع ، أتيت إليك |
Kahretsin. Bu yüzden sana geldim, Chaz. | Open Subtitles | لا أنا لا أعرف لهذا أتيت إليك |
sana geldim neden Şimdi biliyorsun. | Open Subtitles | . الآن تعرفين لمَ أتيت إليك |
Bu yüzden sana geldim. | Open Subtitles | لهذا أتيت إليك. |
Yapma. Sana yardım etmek için yanına geldim. | Open Subtitles | هيـا , لقد أتيت إليك محاولاً مساعدتك |
yanına geldim ve karakolunda Sandy diye birisi çalışıyor mu diye sordum. | Open Subtitles | لقد أتيت إليك و سألتك عما إذا كان لديك شرطي فيدائرتكيدعى(ساندي) |
Ama kolejde böyle bir şey yayılması sorun olurdu. Suskun da kalamazdım, bu yüzden size geldim. | Open Subtitles | سأقع في مشكلة لا يمكنني أن أبقى صامتة و لهذا أتيت إليك |
Frankie ve Gogo'ya, benim sana geldiğimi ve ricada bulunduğumu söyle. | Open Subtitles | اذهب إلى (فرانكي) و(غوغو) وقل لهما إنني أتيت إليك وطلبت منكم قتله |