"أجد شيئا" - Traduction Arabe en Turc

• şey bulamadım
• bir şey buldum
• şey bulduğumda
• bir şeyler bulsam

James Cogan ya da Lucy hakkında henüz bir şey bulamadım...
أن لم أجد شيئا عن جيمس كوغان و لوسي إلى الآن

Ve ben de baktım, ve bende önce denemiş binlerce insan gibi hiçbir şey bulamadım.
فألقيت نظرة، ومثل الآلاف من الناس الذين حاولوا من قبل ، لم أجد شيئا.

Yeni bir şeyler almak istedim, ...ama güzel bir şey bulamadım.
كانعليّالبحثعنشئجميلولكن.. -لم أجد شيئا يلائم الموقف -عزيزتي , أنتِ تبدين جميلة

Ama Eva'nın bale ayakkabısında başka bir şey buldum.
ولكن لم أجد شيئا آخر على إيفا الباليه حذاء...

Çıkmadı ama garip bir şey buldum.
لا، نحن لم. ولكن لم أجد شيئا غريبا.

Ama inceleyip bir şey bulduğumda seni arayacağım.
لا يبدو هذا المخلوق مألوفا لدى لكنى سأخبركى عندما أجد شيئا

Giyecek bir şeyler bulsam ve bir taksi çağırsam iyi olur.
من الأفضل أن أجد شيئا أرتديه وأطلب تاكسي

Jesse'de bilinç kaybına neden olacak fiziksel bir şey bulamadım.
في الحقيقة ، لم أجد شيئا ًً في جسده سبب هذا الحادث

Kazdım, kazdım, kazdım, ama hiçbir şey bulamadım.
أخذت أحفر وأحفر وأحفر لكني لم أجد شيئا

I-5'e kadar geldim. Ama zimmete mal geçirme iddiasını doğrulayan bir şey bulamadım.
لقد وصلت حتّى "ياء-5"، لكنّني لم أجد شيئا يدعم قضية الإبتزاز.

Bin kere okudum ama bir şey bulamadım.
لقد قرأت هذا آلاف المرات ولم أجد شيئا.

İncelemem sonrasında L.A.P.D.'ye kara leke sürecek hiçbir şey bulamadım.
وهذا ما هو مفقود هنا... الإيمان بحكاية الفتى وعبر جميع اختباراتي لم أجد شيئا يدحض ما اكتشفته شرطة لوس انجلوس

Veri tabanında da bir şey bulamadım.
لم أجد شيئا في قاعدة البيانات أيضاً

Çoktan baktım bebeğim ama hiçbir şey bulamadım.
لقد فعلت ذلك سلفا,عزيزي و لم أجد شيئا

Yıllarca, ona sakladığım herhangi sevgi kırıntısını bulmak için ruhumu aradım ve hiçbir şey bulamadım.
لقد بحثت في روحي لسنوات عن أي حب قد تركته لها و... و لم أجد شيئا

Fakat tuhaf bir şey buldum.
- ولكن لم أجد شيئا غريبا. - اه هاه.

Ama ilginç bir şey buldum. Ah evet?
ولكن لم أجد شيئا للاهتمام.

Güzel bir şey bulduğumda haber veririm.
سوف تتيح لك معرفة عندما أجد شيئا جميلا.

Bir şey bulduğumda Gibbs'in... hemen hissetme kabiliyeti vardır.
(غيبز)... لديه قدرة غريبة على المعرفة عندما أجد شيئا.