"أجل مستقبل" - Traduction Arabe en Turc

• geleceği için
• gelecek için
• kaderi için

Bana güvenmeyi öğrenmelisiniz. Çünkü yaptığım her çalışma, bu şirketin geleceği için.
صدقوني عندما أقول ما أقوم به هو من أجل مستقبل هذه الشركة،

Son olarak, umarım bu mikroskobik evrenin güzelliği ve amacı kanser araştırmalarının geleceği için yeni ve yaratıcı yaklaşımlara ilham kaynağı olabilir.
وفي النهاية، أملي هو أن يستطيع جمال وهدف هذا العالم الميكروبي إلهام مناهج جديدة وإبداعية من أجل مستقبل البحث في مجال السرطان.

İstemesek bile, insanlığın geleceği için kurban vermek gerekecek.
من المؤسف آجل لكن كما تعرف التضحية ضرورية من أجل مستقبل الجنس البشرى

Buradaki bazı insanlar daha iyi bir gelecek için çok sıkı çalışıyor.
يتخلّون عن دمّهم عرقهم و دموعهم هنا من أجل مستقبل الرفاهية والرخاء

Çok sayıda Oklahomalı daha iyi bir gelecek için California'ya gidiyor.
حيث ينتقل سكان أوكلاهوما إلى كاليفورنيا بأعداد كبيرة من أجل مستقبل أفضل.

Hıristiyan inancının kaderi için de savaşıyoruz.
بل نقاتل من أجل مستقبل الإيمان المسيحي

Bunu şehrimizin çocuklarımızın hepimizin geleceği için istiyoruz.
نحن نريد هذا من أجل مستقبل المدينة، أطفالنا، الجميع.

Halkımın geleceği için cesur kararlar almak gerekir.
يجب أن نتخذ قرارات جريئة من أجل مستقبل شعبنا.

Onun bahsettiği devrim sadece ülkemizin geleceği için yapılacak bir savaş değildi.
هذه الثورة كما فسّر ليست مجرّد حرب من أجل مستقبل بلادنا

Çocuklarımızın geleceği için ölmeye hazırlardı.
كان الناس مستعدّون للموت من أجل مستقبل أطفالنا

Benim için değil ülkemizin geleceği için.
ليس من أجلي بل من أجل مستقبل بلدنا

Demokrasi, mutluluk ve özgürlük dolu bir gelecek için.
ومن أجل مستقبل مليء بالحرية والديمقراطية والسعادة

O zaman, daha güzel bir gelecek için bize katılın.
فأنتم تحتاجون لأن تنضموا الينا من أجل مستقبل أفضل

Ve bu nedenle, söylemek isterim ki, bu inşaat sayesinde, gelecek nesiller, atalarının gelecek için, neler yaptığını görebileceklerdir.
و لهذا السبب , فانني أعلن اليوم بأن الأجيال القادمة سترى في هذا المشروع ما كان آبائهم قد فعلوه من أجل مستقبل أبنائهم

Bazen gelecek için zor fedakarlıklar yapılabilir, buna değer.
أحياناً التضحيات الصعبة يجب القيام بها من أجل مستقبل يستحق أن نحظى به

Belki de en iyisi asla olmayabilecek bir gelecek için yaşamayı bırakmaktır.
ربما من الأفضل أن تتوقفي عن العيش من أجل مستقبل ربما لايحدث حتى