Ama o dünyanın en akıllı en tatlı, en güzel... | Open Subtitles | ولكنها حقا أذكى ألطف و أجمل ما هذا بحق الجحيم؟ |
Filmin en güzel yanı silah kullanmayı ögrenmemizdi. | Open Subtitles | أعتقد أن أجمل ما في الفيلم هو إستخدامنا للمسدسات |
Hmm. Hep söyledim sana en güzel yanın, tatlı olanıydı. | Open Subtitles | لطالما أخبرتك إن جانبك العذب هو أجمل ما فيك |
Ekibimin güzelliği de burada. Herkes öldüğümüzü düşünüyor. | Open Subtitles | هذا أجمل ما في فريقي، يظنّ الجميع أننا موتى |
Birinin bana söylediği en güzel şey | Open Subtitles | أريدك ان تعلم أن هذا أجمل ما قيل لي من أحد |
İşin güzel yanı da bu. Orada kimse yaşamıyor. Daire boş. | Open Subtitles | هذا أجمل ما في الأمر, لا أحد يعيش هناك إنها شاغرة, بإمكانك أن تمشي فيها |
Sana söylemem lazım. Aşırı güzel görünüyorsun. Sen gördüğüm en güzel | Open Subtitles | أظن أنه عليّ أخبارك انك أجمل ما رأته عيناي |
Ve bu bir bilimadamı için olunması gereken en güzel yer. | Open Subtitles | وبالنسبة للعالَم فهو أجمل ما يمكن أن يكون، |
Tanrı'nın en güzel yaratımı olmadan, hayat ızdırap dolu. | Open Subtitles | من دون أجمل ما خلقه الله .. تمتلئ الحياة بالبؤس |
- Bu babalar gününde çocuklarımın bana verdiği hediyen bu yana birinden aldığım en güzel hediye. | Open Subtitles | هذا أجمل ما قد فعله لي شخص منذ أنا أهداني إبني هدية عيد الأب |
Bence bu kesinlikle olabilecek en güzel dünya. | Open Subtitles | أوه! أعتقد أنها أجمل ما هو متاح في هذا العالم. |
Dünyadaki en güzel şey birbirlerine uygun bir çifttir. | Open Subtitles | أجمل ما في العالم هو زوجين متفاهمين |
Ekibimin güzelliği de burada. Herkes öldüğümüzü düşünüyor. | Open Subtitles | هذا أجمل ما في فريقي، يظن الجميع أننا موتى |
Antony, yedi. İşin güzelliği de bu. | Open Subtitles | . أنتونى" , سبعة" . وهذا أجمل ما فى الأمر |
Anlamıyor musun, baba, işin güzelliği bu. | Open Subtitles | بل هذا أجمل ما في الأمر |
Bu belki de bana söylediğin en güzel şey. | Open Subtitles | واو ، ربما يكون هذا أجمل ما قلتيه لي |
Hayatımda gördüğüm en güzel şey. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا أجمل ما رأيت |
Hayır. İşin güzel tarafı da bu ya. Verdirmeyeceğim. | Open Subtitles | لا لن يفعلو، هذا أجمل ما في الأمر فكري في ما جرى |
Onları kontrol eden kişi olacağım. Ve işin güzel kısmı ne biliyor musun? | Open Subtitles | سأكون مالك الأسطول وسأخبرك أجمل ما في ذلك. |
Ama işin güzel yanı bunu bilmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | ولكن أجمل ما بالأمر، ليس علينا أن نعرف. |