"أجمل من" - Traduction Arabe en Turc

• daha güzel
• kadar güzel
• daha güzelsin
• daha iyi
• en güzel
• den daha
• daha sevimli
• daha hoş
• fazla güzel
• fazla güzelim
• tatlı değildir

Tapınakların bu zamana dek gördüklerimden çok daha güzel olduklarını söyleyebilirim.
قيل لي إن التماثيل أجمل من كل الذي رأيته حتى الآن

Baloda dans ederken daha güzel olacak herkesten
عندما ترقص فى الحفلة ستكون أجمل من الجميع

Şu son anlarımızı, herşeyden daha güzel... bir anı olarak saklamalıyız... ki bu hatıra bizi yaşatsın.
في لحظاتنا الأخيرة يجب أن نبقي ذكرى ذكرى جميلة أجمل من أي شيء آخر ذكرى تساعدنا على مواصلة العيش

Daha önce kimse bu kadar güzel bir tabanca görmemişti.
لم يرى أي أحد على الإطلاق أجمل من البندقية

Sevgili Anne ... bir çamaşırhanede gördüğüm her şeyden daha güzelsin.
عزيزتى آن انت أجمل من أى شئ رأيته فى المغسلة

Kendini o korkunç siyah kumaşın içinde boğmandan daha iyi.
أجمل من أن تخنقي نفسك بكل قماش الحداد الأسود هذا

O güne kadar gördüğüm en güzel yaratıktı.
كانت أجمل من أي مخلوق كنت قد رأيه من قبل

Eşinizin harika bir sesi var, kilisedekilerden daha güzel.
صوت زوجتك وهي تغني جميل جداً أجمل من ترانيم الكنيسة

Sahne ışıkları ve görkemli salonlar burada gördüğün şeylerden daha güzel.
الأضواء الساطعة والأجواء هي أجمل من أي شيء هنا

daha güzel bir hayat olamayacağını bir kolumda kızımı diğerinde de torunumu tuttuğum anda anladım.
لقد كانت تلك اللحظة التي كانت فيها ابنتي في ذراع وحفيدي في الذراع الآخر حيث أدركت أن الحياة لن تكون أجمل من هذا

Hepimizden beş kat daha güzel ve iyi yaratılışta olduğun için servetimizi artırma görevi korkarım sana düşecek.
ولأنك أجمل من أى واحدة منا خمس أضعاف ولديك أحلى مكانة فستقع المهمة على عاتقك

Öğrencilerin öğretmenlerden daha güzel arabalara sahip olduğu, tuğladan olan, o meşhur okullardan biri.
واحدة من هؤلاء المدارس المخملية حيث الطلاب لديهم سيارات أجمل من الأساتذة.

Birbirine mükemmel uyumlu iki insandan daha güzel hiçbir şey yoktur tıpkı patatesin iki parçası gibi.
فلا يوجد أجمل من شخصين يجتمعان معاً بشكل مثالي

Eski günlerimizde olsaydık ortama adeta bayılırdın, Teddy. Cinsel taciz denen şey bile yoktu. Yapamayacağını söyleyen bir kadına, masasını temizleyip ıvır zıvırını kutuya koymasını ve defolup gitmesini söylemek kadar güzel bir şey yoktu.
عليك أن تحب الرجوع الى الأيام الخوالي لم يكن هناك شيء أجمل من أخبار بعض الأشخاص بأنة لاعليك

Yolculuklarım boyunca hiç bu kadar güzel bir şehir görmedim, ekselansları.
طوال غزواتي لم تقع عيناي علي ما هو أجمل من مدينتك, يا سموك

Doğru olamayacak kadar güzel olduğunu biliyordum.
يا إلهى، كنت متيقنا أن هذا أجمل من أن يكون حقيقيا.

Phil'in sürekli gönderdiği fotoğraflarından daha güzelsin.
حسناً دينيس أنت أجمل من الصور التي يضعها فيل

6 estetik ameliyattan sonra, artık eskisinden daha iyi görünüyorum.
بعد ست جراحات بنائية، أصبح شكلي أجمل من ذي قبل

Çünkü gördüğüm en güzel şeyin siz olduğunuzu sanıyorum.
لم هذا ؟ لأني اعتقد أنك أجمل من رأته عيناي

Ama Michelle'den daha güler yüzlü olmalı.
لكن يجب أن تكون لديها إبتسامة أجمل من ميشيل

- Benim için hiç kimse senden daha sevimli olamaz.
بالنسبة لي أنت أجمل من أي شخص آخر في العالم اعلم اني كذلك

Sigara kutusundan bozma bir gitardan daha hoş bir müzik olduğu kesin.
بالتأكيد هذه موسيقى أجمل من موسيقى الجيتار

Biliyor musun? Sanırım haklısın. Bu kadar iyi olmak için fazla güzel.
أتعرف، أراهن بأنك محق إنها أجمل من أن تكون لطيفة

Bana bak. Ölmek için fazla güzelim!
أنظر إليَّ أنا أجمل من أن أموت

# Hiçbir şey tatlı değildir yaz zamanından
♪ لا شيء أجمل من الصيف ♪