Bana gelirsek insanların hakkımda ne düşündüklerini önemsememe fikrini sevdim. | Open Subtitles | وكذلك لي أنا أحب فكرة عدم أهتمامي برأي الناس فيني |
Ama kendiliğinden dönmesi için krep hamuruna mısır tanesi koyma fikrini sevdim. | Open Subtitles | لكنني أحب فكرة وجود حبات الفشار في خليط كعكات الفطور بحيث ستنقلب تلقائيا |
Jamie: Değişimi teşvik etmek için fotoğrafçılığı kullanma fikrini seviyorum. | TED | جيمي: أحب فكرة استخدام التصوير للترويج للتغيير. |
Bu yaptığım küçük birşey çünkü bir arada eğriler ve toplar fikrini seviyorum. | TED | هذا شيء بسيط صنعته لأني أحب فكرة المنحنيات والكرات سوياً |
Sadece bataryalarıyla bize ateş eden birilerine rehberli gemi turu düzenleme fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أحب فكرة أن يكون هناك جولة سياحية على بروميثيوس لنفس الأشخاص الذين يصوبون أسلحتهم ضدنا |
Hoşlanıyorum ama o kadar uzağa gitme fikrinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | .. بريا ، قد أعجبتني . ولكن لا أحب فكرة ذهابك بعيداً |
Sevdiğim birinin ismini koyma fikrini beğendim. | Open Subtitles | أنا أحب فكرة تسميه الطفل غلى أسم شخص أحبة |
Hayır, fikir güzel, hoşuma gitti. Ama öğleden sonra olmaz. | Open Subtitles | لا ، حسنا ، أحب فكرة هذا الاقتراح ولكننى لا أستطيع تلبيته هذا المساء |
2 çocuğum vardı, biri 2 biri 4 yaşında, ve diğer astronomlarla popüler konularda yarışma fikrinden hoşlanmadım. | Open Subtitles | كان عندي طفلين واحد بالثانية من عمره والأخر بالرابعة ولم أحب فكرة المنافسة مع الفكليين في مواضيع هامة كهذه |
Giyecek temiz bir elbisesi olmadan orada öylece yattığını düşünmek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحب فكرة تمددها هناك بدون فستان نظيف لتلبسه. |
Çok sıkıcı ama bilim adamlarının benim tarafımda olması fikrini sevdim. | Open Subtitles | ولكنّي أحب فكرة وجود معاطف مختبر في صفي. |
Ayrıca Hope'un varlıklı arkadaşları olması fikrini sevdim. | Open Subtitles | "أنني أحب فكرة أن يكون لـ"هوب . أصدقاء أغنياء |
"Sokaklar boyunca kovalama" fikrini sevdim. | Open Subtitles | " أحب فكرة " أطاردك خلال الشوارع |
Balayı fikrini seviyorum, ama düğün fikrini değil. | Open Subtitles | أنا أحب فكرة قضاء شهر العسل ليس فقط في حفل الزفاف |
Yukarıda tümüyle apayrı bir yıldızlar dünyasının olması fikrini seviyorum. | Open Subtitles | أحب فكرة وجود عالم آخر من النجوم في الخارج. |
Yukarıda tümüyle apayrı bir yıldızlar dünyasının olması fikrini seviyorum. | Open Subtitles | أحب فكرة وجود عالم آخر من النجوم في الخارج. |
Sanırım başka birinin gerçeğini anlatma fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنني لا أحب فكرة الإخبار عن حقيقة الآخرين. |
Kendi teknolojilerini onlara karşı kullanma fikri hoşuma gidiyor. | TED | إذن، أحب فكرة استخدام تقنيتهم هم ضدهم. |
Sadece boşanmanın, birbirimizin hayatından temelli çıkmamızı gerektirdiği fikrinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أحب فكرة أن الطلاق يعني . أننا يجب أن نخرج من حياة بعضنا للأبد |
Yanlış anlama. Bıyıklı birisini öpme fikrinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب فكرة تقبيل أي شخص لديه شارب |
Ama biyografik film fikrini beğendim. | Open Subtitles | لكني أحب فكرة السيرة الذاتية على فيلم |
Hulk'tan emin değilim ama adının "The" ile başlaması hoşuma gitti. | Open Subtitles | لست منجذبة الى "هاك" لكنى أحب فكرة أن يبداالأسم بذا "ال" |
Hiçbir zaman başka erkekler önünde gösteri yapman fikrinden hoşlanmadım. | Open Subtitles | لم أحب فكرة أن تتعري أمام الرجال. |
Michael'in orada tek başına olduğunu düşünmek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحب فكرة أن مايكل بالداخل لوحده |
Sadece... ayrı çalışma fikrini sevmedim. | Open Subtitles | أنافقطلا .. أنا فقط لا أحب فكرة أننا نقوم بالأمور بشكل منفصل. |