Biraz zaman ver, bir şeyi kontrol etmem lazım... Hanımefendi. | Open Subtitles | امنحينا دقيقة أحتاج فقط أن أتحقق من شيء ما سيدتي |
Onunla konuşmam lazım, sadece bir iki dakikalığına. | Open Subtitles | أنا أحتاج فقط أن أتحدث إليه لعدة دقائق فقط |
Bir dakikalığına aşağı inmem lazım. Hemen dönerim. Tamam. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أذهب للأسفل لمدة دقيقة ، وسأعود فوراً |
Bak, bunu çözmem gerek ve yardım teklif eden sadece o var. | Open Subtitles | أنظري، أحتاج فقط أن أتبين أمر هذا وهو الوحيد من يعرض المساعدة |
Evet, bu kadar. Sadece son birkaç soru sormam gerek. | TED | حسنًا، انتهينا، أحتاج فقط أن أسألك بعض الأسئلة. |
Hayır, hayır. İyiyim ben. Sadece şeyi bulmam lazım... | Open Subtitles | لا، لا أنا بخير أحتاج فقط أن أجد .. |
Bak, benim bir dakikalığına seninle konuşmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أتحدث إليكي ياسارة لدقيقة |
At ilişkisini sağlayacak... birşeyler lazım bana. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أيسّر جِماع بعض الخيول |
Audrey ve arkadaşlarının terk edilmiş hastanede ne bulduklarını açıklığa kavuşturmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أوضّح أمرًا عمّا وجدته (أودري) وصديقاها بذلك المشفى المهجور. |
Hemen tuvalete gitmem lazım. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أذهب إلى الحمام. |
Denizaltıyı ele geçirmem lazım. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أحمي بعض الناس |
Boyd'u bulup Florida'ya gitmem lazım. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أعثر على (بويد) والذهاب لـ "فلويدا" |
Ana hatta bağlanmayı bitirmem gerek sadece. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أنتهي من الولوج لخط الجذع ذاك |
Sadece sizinle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أتحدث إليكِ يا سيّدات، هل تُمانعن؟ |
Sadece akademiye uğrayıp bir sonraki fizik testine kayıt olmam gerek. | Open Subtitles | أحتاج فقط أن أتوقف عند الأكاديمية لكي أسجل في الإختبار الجسدي التالي. |