kimse onun telefon direğine çarpacağını düşünmedi, hem de hiç kimse. | Open Subtitles | لم يعتقد أحد أنه سيصطدم بعمود الهاتف، لا أحد |
Bu yüzden Manny'i bu odaya koydun, çünkü bütün geceyi burada geçirebileceğini biliyordun... ve nasılsa kimse onun gerçekten Noel Baba'yı gördüğüne inanmayacaktı. | Open Subtitles | لأجل هذا أنت وضعت ميني في هذه الغرفة، لأنك علمت بأنه من الممكن أن يقضي كل ليله هنا... ولن يصدق أحد أنه شاهد سانتا كلوز |
Dedi ki Bud Flanagan Hartnell'den bile giyinse kimse onun bir aristokrat olduğuna inanmazmış. | Open Subtitles | لقد قال حتى لو ارتدى (بد فلاناجان) ملابس مثل (هارتنل) لن يصدق أحد أنه أرستقراطى |
Kimse bunun kazançsız bir iş olması gerektiğini söylememişti. | Open Subtitles | حسنا , لم يقل أحد أنه لن تكون هناك فوائد تجاريه |
Kimse bunun nefsi müdafaa olduğuna inanmaz, biliyorsun. | Open Subtitles | لن يصدق أحد أنه كان دفاع عن النفس وأنت تعلمين ذلك |
Zamanında kimse onun yanlış yaptığını söylemedi. | Open Subtitles | لم يقل أحد أنه كان مخطئ حينها |
Hiç kimse onun gittiğinin farkına varmamış mı? | Open Subtitles | ألم يلاحظ أحد أنه ذهب؟ |
Carly'ye tecavüz edip öldürmeye gidebilir... ve kimse onun gittiğini bile farketmezdi. | Open Subtitles | كان بإمكانه الذهاب, لاغتصاب وقتل (كالي), ولن يعلم أحد أنه غادر |
kimse onun miras alacağını düşünmemişti. | Open Subtitles | لم يعتقد أحد أنه من الممكن أن يرث وأكثرهم (بيرتي) |
Böylece hiç kimse onun Marv'a olan borcunu geri ödediğini bilmeyecekti | Open Subtitles | حتى لا يعلم أحد أنه سدد لـ (مارف) |
Hiç Kimse bunun bir yarış olduğunu söylememişti. | Open Subtitles | لم يقل أحد أنه سباق |
Kimse bunun kolay olacağını söylemedi. | Open Subtitles | لم يقل أحد أنه سيكون سهلاً |