"أحمله" - Traduction Arabe en Turc

    • taşıyorum
        
    • tutayım
        
    • taşırım
        
    • taşıdığım
        
    • Kucağıma
        
    • taşımam
        
    • elimdeki
        
    • tuttuğum
        
    • tutuyorum
        
    • alayım
        
    • bende
        
    • taşıdım
        
    • tasiyorum
        
    • Tutabilir
        
    • tutuyordum
        
    Ve bunu gerçekten bir davet ve aynı zamanda umudun sembolü olarak taşıyorum. TED وأنا أحمله معي كرمز، للتحدي وأيضاً للأمل.
    Hadi bende tutayım. Open Subtitles دعيني أحمله أيضا
    Tacım ilginizi çekebilir. Hep yanımda taşırım. Open Subtitles ربما تحبين طوق الرأس خاصتي دائما أحمله معي
    Baskın endişelendirmiyordum beni, fakat taşıdığım tabanca sorundu. Open Subtitles الإقتحام لم يقلقني ، لكن المشكلة كانت في المسدس الذي أحمله
    - En kötüsü karın ağrısı. - Kucağıma aldım, yürüdüm, hiçbir şey işe yarmadı. Open Subtitles ــ المغص أسوء ــ أحمله, وأمشيه ولا شئ يحدث
    Ön cephede bir yere kadar taşımam gerek. Open Subtitles أحمله طوال الطريق إلى الخطوط الأمامية في مكان ما
    En çok istediğim şeyi bahşedeceksin elimdeki en değerli şey karşılığında. Open Subtitles سوف تمنحينى ما أريده و أكثر. فى مُقابل الشىء الثمين الذى أحمله.
    Rabbimiz İsa Mesih'in çarmıhı, tuttuğum bu kutsal demir üzerine sana biat ederek Mackenzie klanı adına sana sadık olacağıma şerefim üzerine yemin ederim. Open Subtitles أنا أقسم لك، بصليب المسيح وبالسلاح المُقدس الذي أحمله لأعطيك وَلائِي
    tutuyorum, tutuyorum! Open Subtitles أنا أحمله .. أحمله
    büyücülükte kullanılıyor ben, bunu annemden beri taşıyorum bırak beni öldü mü? Open Subtitles .. تعلم السحر أو الكثير من تنظيف الخنازير لقد كنت أحمله معى منذ أن
    Bebeği burada taşımıyor olabilirim ama kesinlikle burada taşıyorum. Open Subtitles بما انك لست حامل بالطفل قد لا أكون أحمله هنا
    Bu yüzüğü iki haftadır cebimde taşıyorum. Ona teklif etmek için uygun anı bekliyorum. Open Subtitles لقد كنتُ أحمله معي في محفظتي طوال أسبوعين لأحاول أنّ أجد الطريقة المناسبة لأتقدم لطلب زواجها
    Bir saniye ben tutayım. Open Subtitles دعيني أحمله لثانية
    Daima yanımda taşırım. Burada bir yerde olmalı. Open Subtitles أحمله دائما معي انه يجب أن يكون هنا في مكان ما
    Ama ışın taşıdığım Goa'uld'a büyük acı verdi. Open Subtitles لكن الشعاع سبب للجواؤلد الذي أحمله الم رهيب
    Sadece bir zamanlar Kucağıma aldığım o minicik bebeği görmek istiyorum. Open Subtitles أريد فقط أن أرى ذلك الطفل الصغير الذي كنتُ أحمله بين يديّ.
    Aslında taşımam... ama yardım çağıramayacağım potansiyel bir suç mahalline gitmekten hoşlanmıyorum. Open Subtitles .... لا أحمله عاده لكن لا أحب الذهاب لموقع جريمه محتمل حيث لا يمكنني طلب المساعده
    Ve bu yol sorumlulukla dolu, bencilliğe yer olmayan bir yol. Ve bu elimdeki ne amına koyim? Open Subtitles وذلك السبيل ملبّد بالمسؤوليّة والإيثار، وما الذي أحمله الآن؟
    Rabbimiz İsa Mesih'in çarmıhı, tuttuğum bu kutsal demir üzerine sana biat edeceğime şerefim üzerine yemin ederim. Open Subtitles أنا أقسم بصليب المسيح وبالسلاح المُقدس الذي أحمله لأعطيك ولائي
    Posteri beni görsün diye tutuyorum. Open Subtitles أحمله فقط لكي يراني
    Kocanıza duyduğum sevgi adına bırakın ölümünün öcünü alayım. Open Subtitles لقاء الحب الذي أحمله لزوجك، دعيني أنتقم لموته
    bende hangi rinovirüs olduğunu nasıl bilebilirim? TED كيف بإمكاني التعرف على أي نوع من فيروس الرينو الذي أحمله
    Yıllarca o kitabı taşıdım ve her gün okudum. Open Subtitles طوال سنوات كنت أحمله و أقرأه كل يوم.
    Kalbimde tasiyorum Open Subtitles أحمله في قلبي
    - Onu biraz Tutabilir miyim? - Neden olmasın? Open Subtitles أيمكننى أن أحمله ؟
    Tam 10 yıldır kendimi tutuyordum. Open Subtitles لقد كنت أحمله على ظهرى طيلت 10 سنوات الأن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus