| Otele gittiğimde Michigan'a asla gidemeyeceğimi Georgetown'a gitmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | و عندما وصلت لهناك أخبرتني بأنّ متشيجان كانت أمر غير وارد و عليّ أن أذهب لجامعة جورج تاون |
| Annen mezuniyetinin yaklaştığını söyledi. | Open Subtitles | أمكِ أخبرتني بأنّ لديــكِ حفلــة تخرج عمــا قريب |
| -Annem yabancılarla konuşmamamı söyledi. | Open Subtitles | أمي أخبرتني بأنّ لاأتكلم مع الغرباء |
| Evliliğinin bittiğini söyledi ama-- | Open Subtitles | أخبرتني بأنّ الزواج انتهى. كانت فقط.. |
| Bana babasının hak ettiğini bulacağını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني بأنّ أبّاها سيحكم كما يستحقّ. |
| Dışarıda bize zarar verebilecek insanlar olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني بأنّ هناك أناس يمكنهم أن يؤذونا |
| Ölmeden önce, Hector Brava'nın babam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قبل موتها، أخبرتني بأنّ (هيكتور برافا) كان والدي |
| Feng, bir adamın Tung'u öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | "فينج" أخبرتني بأنّ فتي ما قتلَ "تونج" |