Kore den beri böyle korkmadığımı söylemem gerek. | Open Subtitles | علي أن أخبرك أنني لم أشعر بهذا الخوف منذ أيامي في الحرب في كوريا |
Ama sana benim de arkadaşlarımın olduğunu söylemem gerekir. | Open Subtitles | لكن علي ان أخبرك أنني كنت أقابل حصتي من العشّاق |
Çarşamba günü buluşacağız biliyorum ama... bilmeni isterim ki "bizim" bebeğimizin geleceği hakkında düşünüyorum. | Open Subtitles | أعلم أن بيننا موعداَ الخميس القادم لكن لكن أريد أن أخبرك أنني أفكر بموضوع طفلنا |
Ama son görevinde yanında olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | ولكنني لم أخبرك أنني كنت معه في مهمّته الأخيرة |
Şimdi de size çift taraflı ajan olarak çalışabileceğimi söylüyorum. | Open Subtitles | وأنا الآن أخبرك أنني في موقع لأكون عميل مزدوج |
Ve sizin ne kadar büyük bir hayranınız olduğumu söylemek istedim. Mizahınıza bayılıyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أخبرك أنني معجب بفقراتك الكوميدية |
Tamam. Efendim, söylemem gerek. Kızınızdan çok hoşlanıyorum. | Open Subtitles | حسناً يا سيدي علي أن أخبرك أنني معجب حقاً بابنتك |
Tabii, tabii, aklıma gelmişken, yasal olarak bende panik uyku bozukluğu, olduğunu sana söylemem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أختفي لبضعة ساعات أجل , لكن علي لزاماً أن أخبرك أنني أعاني من إختلال نوم رهابي |
Hey Pal, söylemem gerek ki az önce okuduğum kısımları aklımdan atamıyorum. Harikalar, adamım. | Open Subtitles | يا صاح، علي أن أخبرك أنني لا يمكنني التوقف عن التفكير بتلك الصفحات التي قرأتها |
İçişleri Bakanıyla görüştüğümü söylemem gerek sana. | Open Subtitles | وعليّ أن أخبرك أنني تحدثت مع وزير الداخلية؟ |
Seni anladığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | في الواقع أود أن أخبرك أنني أتفهم تمامًا |
Tara kamyonette, hemen kaçmam lazım ama çok heyecanlı olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لكني أردت فقط أن أخبرك أنني متحمس جداّ |
bilmeni isterim ki senin büyük bir hayranınım. | Open Subtitles | أريد أن أخبرك أنني من أشد معجبيك |
Şanslı günümde olduğumu söylemedim mi? | Open Subtitles | أنا لم أخبرك أنني في سلسلة من النجاحــات |
Önceden söylemedim çünkü istediğimden emin değildim. | Open Subtitles | لم أخبرك أنني متأخرة لم أكن متأكدا أنني أرغب في ذلك |
Sana söylemedim mi? Bütün gece dışarıda olacağım, demedim mi? | Open Subtitles | ألم أخبرك أنني سأضل بالخارج طوال الليل. |
Sana söylüyorum, soyunmakla hiçbir derdim yok. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك أنني لا مشكلة لدي في التعري في الشارع |
Elinde silahla bunu söylüyorsun, ben de korkmadığımı söylüyorum. | Open Subtitles | أجل، هذا قولك، ولكنك تمسكين بسلاح، وأنا أخبرك أنني لست خائفاً، |
Sana çok ciddi insanlar için çalıştığımı söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أخبرك أنني أعمل لأشخاص جادين في عملهم |
Ve sizin ne kadar büyük bir hayranınız olduğumu söylemek istedim. Mizahınıza bayılıyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أخبرك أنني معجب بفقراتك الكوميدية |
Sana bir şans verdiğim için çok memnun olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أريد فقط أن أخبرك أنني سعيدة جدا لأني أعطيتك الفرصة |
Lisedeyken sana karşı kötü davrandım, ve bu hiç hoş değildi, o yüzden üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | كنت فظة معك خلال المدرسة الثانوية ولم يكن ذلك لطيفاً مني لذا أردت أن أخبرك أنني آسفة |