11 yaşımdayken, Babam bana arkadaşının eve geldiğini söyledi ve ne derse yapmam gerektiğini, yoksa dayak yiyeceğimi söyledi. | Open Subtitles | وعندما كنتُ في سن الحادية عشر أخبرني والدي بأن صديقه آتِ وينبغي علىّ أن أفعل ما يقول وإلا سيضربني |
Babam bana bu kitaptan bahsetti. Başına bir şey gelirse diye, dedi. | Open Subtitles | أخبرني والدي عن هذا الكتاب، تحسّباً من حدوث شيء له. |
Babam bana, ailene söylemekte rahat hissetmediğin bir şey yapıyorsan yapmamalısın demişti. | Open Subtitles | أخبرني والدي ذات مرة أنه عندما أفعل شيئاً لستُ مرتاحة لإخبار العائلة عنه فلا يجب أن أقوم به |
Babam bana şehri hayal kırıklığına uğrattığını söylemişti ama şu ana kadar ne demek istediğini anlamamıştım. | Open Subtitles | أخبرني والدي أنّه خذل هذه المدينة، لكنّي لم أفهم قصده إلّا الآن. |
- Babam söyledi. Onu aramamı ister misin? | Open Subtitles | أخبرني والدي هل تريد أن أتصل به؟ |
Babam bana sehri hayal kirikligina ugrattigini söylemisti ama su ana kadar ne demek istedigini anlamamistim. | Open Subtitles | أخبرني والدي أنّه خذل هذه المدينة، لكنّي لم أفهم قصده إلّا الآن. |
Babam bana telefonda dişçisiyle konuştuğunu ve kendisi gelene... kadar size eşlik etmemi söyledi. | Open Subtitles | أخبرني والدي أن أخبرك أنه يهاتف طبيب أسنانه... وعليّ أن أكون مهذبة وأقوم بتسليتك حتى عودته. |
- Babam bana hep kayıtlara geçmediği takdirde hiçbir şeyin anlamı olmadığını söylerdi. | Open Subtitles | -لطالما أخبرني والدي ... أنه لا معنى لأي شيء إلا لو تم تسجيله |
Babam bana o dövüşten bahsetmişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني والدي عن تلك المبارزة |
Babam bana şehri hayal kırıklığına uğrattığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني والدي أنّه خذل هذه المدينة. |
Babam bana savaştan önce nasıl olduğunu anlatmıştı. | Open Subtitles | أخبرني والدي كيف كان الحال عليه |
Babam bana anlatmıştı. | Open Subtitles | فقد أخبرني والدي عنه |
Babam bana anlattı. | Open Subtitles | أخبرني والدي |
Babam söyledi. | Open Subtitles | أخبرني والدي ذلك. |