"أختك" - Traduction Arabe en Turc

• kardeşin
• kardeşini
• kardeşinin
• kardeşine
• kardeşinle
• kızkardeşin
• Kardeşiniz
• kardeşinden
• kardeşinizin
• ablan
• ablanın

kardeşin kariyerini aldı, sen de ondan öç almak istedin.
أقصد أن أختك أخذت مهنتك و أنت أردت الانتقام منها

Çocukken, kronik hastalığı olan bir yakının vardı muhtemelen kız kardeşin.
عندما كنتِ طفلة كان أحد أقربائك مصاب بداء مزمن غالباً أختك

Bu tabi ki araba sürmek kadar, kız kardeşini öpmeye benziyor. Çocuklar biraz direksiyon kullanmak istediklerinde, direksiyon çiziyorlar
ولكن طبعاً ذلك يشبه تقبيل أختك قليلاً فيما يخص قيادة السيارة. إذا يريد الأطفال مقود للسيارة. فيرسمون مقوداً للسيارة.

Arada bir yerde kız kardeşinin gözünü morarttım, evi ateşe verdim.
ضربت أختك فى عينها و أحرقت المنزل ،خرجت الأمور عن نصابها

-Seninle tartışmayacağım, jerry. Ya benimle buluşursun, ya kız kardeşine el atarım.
المشكلة ليست بك جيرى أذا لم تخرج معى الليلة سأخرج مع أختك

Kız kardeşinle şu Cuma günkü toplanmayı yeniden programlayabilir miyiz?
هل يُمكننا إعادة تحديد موعد الإجتماع مع أختك في الجمعة؟

Kız kardeşin ya da erkek arkadaşı uyuşturucu satışına karşımış olabilirler mi?
هل تعرف إن كانت أختك أو صديقها كانا متورطان بالإتجار في المخدرات

Kız kardeşin şarap hakkında çok şey biliyor olmalı şu restoran işinden dolayı.
,لابدّ وأنّ أختك تعرف الكثير عن النبيذ بخبرتِها فى المطعم وما إلى ذلك

Geçen gece kardeşini bir erkekle gördüm. kardeşin kaç yaşında?
أنا رايت أختك تررافقك شاب الليله الماضيه كم عمرها ؟

kardeşin aradı ve kaç gündür telefonlara cevap vermediğini söyledi.
أختك إتصلت، قالت بأنك لم تردي على الهاتف منذ أيام

Annen ve kardeşin için sadece bir iki ayrıntı ver.
فقط اثنين من العناوين الرئيسية من أجل أمكِ و أختك

Ben olmasam, sen, annen ve küçük kardeşin sokağa düşersiniz.
بدوني أنت ، أختك و أخوكي الصغير ستكونون في الشارع

Kız kardeşini sadece davet ettim... çünkü sen ilgilenmediğini söylemiştin!
طلبت ذلك من أختك لأنك قلتي أنك غير مكترثة بهذا

Anneni, babanı, kız kardeşini, erkek kardeşini her şeyini bilmem gerekiyor.
أريد أن أعرف عن أبوك وأمك أخوك ، أختك كل شيء

Bak, kız kardeşini seviyorum sadece bazen beni kızdırıyor tamam mı?
إسمع أنا أحب أختك و لكنها تثير غضبي في بعض الأحيان

- Ve şimdi sıra küçük kız kardeşinin seni örnek almasında.
و قد حان الوقت لكي تتعلم أختك الصغيرة من امتحانك الجيد

kardeşinin, annenin ölümünden sorumlu kişiyi öldürmeye yemin ettiğini hatırlatmama gerek yok herhalde.
أنا لا يلزم أن أذكّرك بأنّ أختك أقسمت لقتل الرجل مسؤول لموت أمّك.

Peki, madem böyle olacak kardeşine söyle bütün askerleri ben getirdim.
حسناً, لو الوضع سيسير هكذا اخبر أختك أننى أحضرت جميع الجنود

Annem mesaj attı, kız kardeşinle bugün öğlen yemeği yiyeceklermiş.
لقد راسلتني أمي وقالت إنها ستتناول الغذاء مع أختك اليوم.

- Dinle, Şerif. kızkardeşin için hissettiğin endişe için üzgünüm.
عذراً عن القلق الذي لابد انك تشعر به على أختك

Pekâlâ. Kız Kardeşiniz gibi akıllı olacak mısınız bir bakalım.
حسنٌ، لنرَ إذا كان هذا المصل سيجعلكِ ذكية كما أختك

Daha da önemlisi... Senden ve kardeşinden uzak durmak zorunda olduğumu biliyordum.
والاهم من ذلك ، كان يجب علي أن أبتعد عنك وعن أختك

Öyle sanıyorum ki kız kardeşinizin kendisini bu şekilde sergilemesini istemezdiniz.
أنامتأكدة أنك لاتتمنى أبداْ أن تكون أختك فى مثل هذا الموقف

Eğer ablan, bir şey çaldığın için yine kavga ederse fena dayak yersin!
لو قامت أختك الكبيرة بالقتال خارج أو داخل الحلبة أنتي سوف تُضربين بشدة

Tatlım, akşam yemeğin masada ablanın kafasının yanında.
عزيزي، هناك عشاء على الطاولة بجانب رأس أختك مباشرةً