Bu yüzden, bugün, bu mesleği yapıyor olduğum için bu kadar utanıyorum. | TED | لهذا السبب أنا أخجل اليوم أن أعمل هذا العمل. |
Bunu kimseye söylemeyin doktor. utanıyorum. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً بذلك أبداً فأنا أخجل من ذلك |
İçimden gelen ses çok para kazandığımı söylediğinde hiç de utanmıyorum. | Open Subtitles | وأنا شخصياً لا أخجل من قول أنني جنيت الكثير من المال. |
Yeter artık, lütfen... utanç duyacağım hiçbirşey yapmadım. | Open Subtitles | لا مزيد من ذلك، انا لم افعل اي شيء أخجل منه |
Seninle hiç tanışmasaydım, utanılacak bir şey yapmazdım! | Open Subtitles | إن لم ألتقِ بك ما كنت سأقوم بأيّ عمل أخجل منه |
Son bir kaç günkü davranışlarımdan dolayı oldukça utandım, tamam mı? | Open Subtitles | لقد قررت أنا تماما أخجل من سلوكي في الأيام السابقة حسنا؟ |
O günahkar oğlunuzu o kadar seviyorum ki, kendimden utanıyorum. | Open Subtitles | لدي ميلول لذلك الفتى الشقي حيث أخجل من نفسي |
Peter'ın kıskançlığı yüzünden eski bir arkadaşlığı sadece bir erkek olduğu için sürdürmememden utanıyorum. | Open Subtitles | أنا أخجل من نفسي لترك غيرة بيتر تمنعني عن إحياء الصداقات القديمة فقط لأنه رجل |
Sen gördüğüm en cinsiyetçi, olgunlaşmamış, beyinsizsin. Akraba olduğumuz için utanıyorum! | Open Subtitles | أنت أغبى مبتدئ رأيته في حياتي, أنا أخجل لكونك أخي. |
Söylemekten utanıyorum ama onun adını duymak tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | أنا أخجل أن أقول ذلك لكنّي ما زلت أخاف اسمها |
İşerken utanıyorum dersem yardımı olur mu? | Open Subtitles | هل سيساعدني أن أخبركِ أيضاً بأني أخجل التبول؟ |
Kiliselerimizin yarı yarıya boş olduğunu söylemekten utanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أخجل من الاعتراف بذلك كنائسنا هي نصف فارغة |
- utanmıyorum. | Open Subtitles | أكيد يخجل منى أنت تخجل أنا لا أخجل من شىء |
Haftada bir birkaç adamı besliyorduk ve bundan utanmıyorum. | Open Subtitles | نحن نُطعم هؤلاء الرجال مرة في الأسبوع ولست أخجل من ذلك |
Benim ellerim seninkiler kadar kızıl, fakat kalbimin o denli solgun ve zayıf olmasında utanç duyarım. | Open Subtitles | يداي أيضاَ بنفس لونك لكني أخجل بانتهاك قلب شديد البياض |
Yanıp kül olmuş bir yere... beklenmedik bir skandala... saklanması gereken bir utanç kaynağına. | Open Subtitles | ويصبح مكانا محترقاً فضيحة غير مقبولة سبب أخجل منه ويجب أن يكون مخفياً |
Kalbimde kötülük olabilir, Lordum ama utanılacak hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | قد أكون بذلك السوء في قلبي ياسيدي ولكني لم أفعل شيئاً أخجل منه |
Daha önceden kimin önünde utandım kabardım ya da her neyse işte be? | Open Subtitles | من كان يجب أن أخجل منه من قبل أو أفحر أو غير ذلك ؟ |
Gretchen, kendisinden katiyyen utanmam gereken bir delinin teki ama utanmıyorum. | Open Subtitles | غريتشن و مجنون منهم يجب أن أخجل عميقا، ولكن أنا لست كذلك. |
Arkadaşlarımın görmesinden utandığım için onu tuvalet zeminine serdim. | Open Subtitles | انها سجادة أخجل من أن أريها لأصدقائي لذا قمت بوضعها على أرضية المرحاض |
Ne gizlim saklım var ne de utanacak bir şeyim. | Open Subtitles | جون لا يوجد لدي ما أخفية ولم أخجل مما فعلتة |
- Ve çok da şirin. - Kes şunu. Beni utandırıyorsun. | Open Subtitles | ولطيفة ,أيضاً توقف عن ذلك ,أنت تجعلنى أخجل |
Bana birkaç dakika izin ver. Bu konularda biraz utangacım. | Open Subtitles | يجب أن تمهلني بضعة دقائق فأنا أخجل من هذه الأمور |
Ve bilginiz olsun, dün gece hiç bir şey olmadı en azından utanacağım bir şey. | Open Subtitles | ولعلمكم لم يحدث شي ليلة الأمس على الأقل لا يوجد شيء حصل أخجل منه |
Eğer geceleyin bana gelmek istersen utanmayacağım, ve ne istersen onu yapacağım. | Open Subtitles | إذا أردت أن تأتي لي ليلاً لن أخجل سأفعل ما تأمرني به |
Gerçekti. Sadece gerçeği daha önce itiraf etmeye çok utanmıştım. | Open Subtitles | في البدايَة كنت أخجل من الإعتراف بالحقيقَة. |
Ben neden tecavüze uğradığımdan utanmalıyım? | Open Subtitles | لماذا يجب أن أخجل أنني تعرضت للاغتصاب؟ |
Kapa çeneni. Yüzümü kızartacaksın! | Open Subtitles | اصمت، انت تجعلني أخجل |