| Çok fazla uzmana götürdüm, ama ona bir türlü ulaşamadım. | Open Subtitles | أخذته إلى العديد من الأخصائين لكن لم نستطع التأثير عليه |
| Ben de aldım. Bir poşet elma aldım, eve götürdüm, içinden bir elma aldım ve onu kestim. | TED | اشتريت كيسا واحدا من التفاح، أخذته إلى المنزل، وأخذت تفاحة من الكيس وقطعتها. |
| İnsan olanın yapacağı gibi ben de onu alıp evime götürdüm. | Open Subtitles | لذا أخذته إلى مسكني كما قد يفعل أي إنسان |
| Sen evimizden para çaldın ve onu laboratuara analiz etmeye götürdün. | Open Subtitles | سرقت مالا من بيتي وأنت أخذته إلى مختبرك للتحليل |
| Taş. Onu demir ocağına götürdün. Neden? | Open Subtitles | الحجر لقد أخذته إلى كور الحداده , لماذا ؟ |
| Madem Kripton yapımı, sence onu kaleye götürmüş olabilir mi? | Open Subtitles | حسنا، إن كان كريبتونياً، هل تعتقد أنها أخذته إلى القلعة؟ |
| Bebekken hastalandığında onu bir çamaşırhaneye götürmüştüm. | Open Subtitles | عندما كا مريضا في صغره أخذته إلى مغسلة الملابس |
| Babam dün gece kötüydü. Onu hastaneye götürdüm. | Open Subtitles | رجلي العجوز سقط بالأمس أخذته إلى المستشفى |
| Onu bir suç bölgesine götürdüm. Onu şerifin radarına soktum. | Open Subtitles | أخذته إلى مسرح جريمة وضعته على ردار المأمور |
| Onu spor salonuna götürdüm ve oradaki renkli bir arkadaş ona steroit vermemi tavsiye etti. | Open Subtitles | لقد أخذته إلى الصالة الرياضية والشخص الملون هناك نصحني أن أعطيه المنشطات وأنت أنصت له؟ |
| Mark'ı uyandırdım ve Dava Vekili'yle olan görüşmesine götürdüm. | Open Subtitles | أيقظت مارك ، و أخذته إلى المُقابلة النائب العام للولايات المُتحدة. |
| Okumak istedim eve götürdüm ve kurun diye buzdolabının arkasına koydum. | Open Subtitles | لقد رغبت بقراءته ، أخذته إلى البيت و وضعته خلف الثلاجة ليجف |
| Eve götürdüm, sonra dalmışım. Unutmuşum. | Open Subtitles | لقد أخذته إلى المنزل ، وكان لدي وقت فراغ ولذا نسيت |
| Onu harika yemek yapan yerlere götürdüm. | Open Subtitles | أخذته إلى بعض الأماكن الرائعه لتناول الطعام |
| Bugün onları kumsaldaki evine götürdüm ve bu parçaların bazıları evinde harika görünecek. | Open Subtitles | أخذته إلى منزله الشاطئ اليوم، وأن بعض من هذا الفن تبدو مذهلة في مكانه. |
| Onu acil müdahale odasına götürdüm ve eğer bir buçuk saat sonra onu geri alırsam geçebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أخذته إلى الطوارئ ووعدني انه سوف ينجحني انه اقلته خلال ساعة |
| Tanrı aşkına, onu hastaneye götürdün mü? | Open Subtitles | هل أخذته إلى مستشفى محبة للرب؟ |
| Onu Celia'nın evine mi götürdün? | Open Subtitles | أخذته إلى منزل سيليا؟ |
| Onu bir sigara fabrikasına götürdün. | Open Subtitles | أخذته إلى مصنع السجائر. |
| Of be Charlotte benim sözde mezarıma götürmüş onu. | Open Subtitles | ياإلهي شارلوت لقد أخذته إلى القبر الذي من المفترض أن يكون لي |
| Hatırlarım, bir kere onu kulübe götürmüştüm. | Open Subtitles | أذكر مرة أني أخذته ...إلى النادي |
| Onu bir de atış poligonuna götürmüşsün. | Open Subtitles | وأسمعُ الآن بأنّك أخذته إلى تدريبات مُسلّحة؟ |