"أخذوني" - Traduction Arabe en Turc

    • götürdüler
        
    • aldılar
        
    • götürüp
        
    • götürdükleri
        
    • alıp
        
    • aldıkları
        
    • kaçırdılar
        
    • yakaladılar
        
    • götürdü
        
    • götürmüştü
        
    • Götürüldüğümde
        
    Beni yargılamak için götürdüler ve tanık da 14 yaşında köyden bir çocuktu. Open Subtitles أخذوني مرة أخرى إلى قاضي البلدة وكانت هيئة المحلفين صبي عمره 14 عاماً.
    Yinede iyi çocuklardı. Son gün beni deniz kenarına götürdüler, veda gezisi gibi bir şeydi. TED ولكنهم كانوا رائعين، وفي اليوم الأخير، أخذوني إلى البحر كرحلة، كنوع من الوداع.
    Böylece beni aldılar. Ben bir mesajmışım, söylediklerine göre. TED لذا أخذوني. قالوا أني رسالة، هذا ما قالوا
    Ama büyükbabam ve büyükannem vardı, anne tarafından olan, Joseph ve Shirley. 3. doğum günümden önce beni evlat edinip yanlarına aldılar, hâlihazırda 5 çocuk büyüttükten sonra. TED لكن كان لدي أجدادي جدي الأموميين جوزيف و شيرلي، الذين تبنوني قبل ميلادي الثالث بقليل و أخذوني كحفيد حقيقي لهم، بعد أن كانوا قد ربوا خمسة أطفال.
    Beni içeri götürüp sorular sordular, korkunç şeyler anlattılar. Open Subtitles لقد أخذوني و سألوني كثيرا وأخبروني بأشياء فظيعة
    Beni götürdükleri gün o gün yaptıklarım günah mıydı, yoksa kurtulan sen olduğun için bağışlanma mıydı? Open Subtitles أنسيت كيف حصلت على هذا الصليب يا أخي؟ يوم أخذوني أما فعلته هذا اليوم ذنب أم يمكن مغفرته؟
    Bir odaya alıp türlü testler uyguladılar. Open Subtitles أخذوني لهذه الغرفة, و أجروا كل تلك الأنواع من الفحوصات
    Bu haçı nasıl aldığını, beni aldıkları günü unuttun mu? Open Subtitles أنسيت كيف حصلت على هذا الصليب يا أخي؟ يوم أخذوني
    Beni kaçırdılar ve kıçıma bir şey soktular. Open Subtitles أخذوني ، و غرزو شيئ في مؤخرتي.
    Ama yapamadan beni yakaladılar. Open Subtitles لقد أخذوني بعيداً قبل أن أستطيع.
    Saat 8.00 gibi beni polis merkezine götürdüler. Open Subtitles حوالي الساعة الثامنة أخذوني إلى مركز الشرطة
    Beni partiye götürdüler, Opera'ya, Bana hediyeler verdiler.. Open Subtitles أخذوني إلى حفلة وفي المسرح .قدموالي هدايا.
    Beni ıslahevine götürdüler. Open Subtitles أخذوني لمركز الاحداث الليلة الأولى كانت الأشد رعبا
    Bir tanesine babamı koydular diğerine de beni, beni hastaneye götürdüler babamı da morga. Open Subtitles وضعوا أبي في واحده و وضعوني في الأخرى و أخذوني إلى المستشفـى و أبي إلى المشرحه
    Beni götürdüler kısa bir süreliğine. Open Subtitles لقد أخذوني بعيداً كما تعرف لفترة قصيره الفضائيون
    Moğollar orada saklanıyorlardı ve beni aldılar. Open Subtitles المغول كانوا يختبئون عند البركة عندما أخذوني
    Beni havaalanında aldılar ve hafta sonu içerde tuttular. Open Subtitles أخذوني من المطار و إحتجزوني حتي نهاية الإسبوع.
    Çalışıyorlardı. Beni yanlarına aldılar. Open Subtitles حيث كان لديهم بعض الأعمال وهكذا أخذوني للمنزل
    Beni doktora götürüp ilaç kullanmaya zorladılar. Open Subtitles لقد أخذوني للأطباء وحاولا إجباري على تناول الحبوب
    Beni götürdükleri garajı ele geçirmeye çalışıyorlar. Open Subtitles كانوا تحول من هم فوق في المرآب أخذوني إلى.
    Köylüler beni alıp, yardım gelene kadar baktılar. Open Subtitles القرويين أخذوني وإعتنوا بي حتى أتت المساعدة
    Sadece beni aldıkları gibi onu da almalarını istemiyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أريدهم أن يأخذوه بعيدًا كما أخذوني.
    Beni kaçırdılar. Hapishaneden aldılar. Open Subtitles لقد أختطوفني، أخذوني من السجّن
    Beni yakaladılar. Open Subtitles أنهم أخذوني وأخذوا بغلنا وخنازيرنا،
    Bir süre sonra ne kadar bilmiyorum üvey ailem beni bir otel odasına götürdü ve babamı göreceğimi söyledi. Open Subtitles بوقت لاحق, لا أعرف كم, أهلي المتبنين أخذوني لغرفة فندق..
    Dört yaşındayken, biyolojik ailem beni lunaparka götürmüştü. Open Subtitles عندما كنتُ في الرابعة والداي البيولوجيان أخذوني إلى المنتزه
    Götürüldüğümde seni ihbar etmedim yoksa sen de Simonides gibi çarmıha gerilirdin. Open Subtitles و لم أشي بإسمك عندما أخذوني و إلا كنت ستصلب "مع "سيمونيتيس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus