Onu daireden çıkardık. Bu sizin adamınız, değil mi? Ateş açan? | Open Subtitles | أخرجناه من الشقّة، إنه المشتبه به الخاصّ بك، أليس كذلك؟ |
Yapmıyoruz. Onu 1 ay önce listeden çıkardık. | Open Subtitles | ليس لدينا.لقد أخرجناه من اللائحة قبل شهر |
Yapmıyoruz. Onu 1 ay önce listeden çıkardık. | Open Subtitles | ليس لدينا.لقد أخرجناه من اللائحة قبل شهر |
Onun kıçını kurtardık, şimdi de daha fazla para bekliyor. | Open Subtitles | لقد أخرجناه مما كان فيه الشيئ التالي الذي يبحث عنه هو يوم دفع آخر |
Onu mutsuzluğumuzdan kurtardık. Sıkça merak etmişimdir: | Open Subtitles | لقد أخرجناه من شقاءنا |
Kurbanın vücudundan çıkardığımız kurşunlarla aynı kalibrede kurşunları alabilen bir silahtır. | Open Subtitles | عيار الرصاصة الذي يستخدم فيه مثل العيار الناري الذي أخرجناه من الضحية |
Arabasından çıkardığımızdan beri. | Open Subtitles | منذ أن أخرجناه من سيارته. |
Kendisini dışarı çıkardığımızda adamın görüntüsü oldukça feci haldeydi. | Open Subtitles | لقد كان بحالٍ مزرية بالوقت الّذي أخرجناه |
İşleri olabildiğince hızlandırırız ve eğer onu hala sağken çıkarabilirsek ne ala. | Open Subtitles | سنُسرع من أعمال الحفر بقدر استطاعتنا ولو أخرجناه وهو ما زال حياً سيكون الأمر جيداً |
Neyse, onu sudan çıkardık ve suni teneffüs yaptık. | Open Subtitles | - على أية حال، أخرجناه وأعطيناه قبلة الحياة |
Diyelim ki onu çıkardık. Sonra ne yapacağız? | Open Subtitles | دعنا نقول أننا أخرجناه من هناك. |
Akıl hastanesinden bir günlüğüne çıkardık. | Open Subtitles | أخرجناه مِن بيت الرعاية اليوم فقط. |
Tamam çıkardık. çıkardık. | Open Subtitles | حسنا ً، أخرجناه، أخرجناه |
Tamam, çıkardık, çıkardık. | Open Subtitles | حسنا ً، أخرجناه، أخرجناه |
Soran olursa kurtardık dersiniz. | Open Subtitles | إذا سأل أحد فقد أخرجناه |
Mike, o adam onu kurtardık diye etik değerlerini göz ardı edecek bir adam değil. | Open Subtitles | (مايك), ذلك الرجل لن ينزل من أخلاقياته لمجرّد أننا أخرجناه من ورطة. |
- Çukurdan çıkardığımız lahitteki yazılar... | Open Subtitles | الكتابة على الصندوق الذي أخرجناه من الحفرة |
Washington'dan çıkardığımız bilim adamı kimden bahsettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | العالِم الذي أخرجناه من واشنطون... تعلمين بالضبط من أتحدث عنه. |
Arabasından çıkardığımızdan beri. | Open Subtitles | منذ أن أخرجناه من سيارته. |
Onu çıkardığımızda, nabzı zayıftı rengi de maviydi her şey tıkandığını ya da acı çektiğini gösteriyordu sonra kendi başına nefes almadan önce rengi yerine geldi. | Open Subtitles | عندما أخرجناه نبضه كان ضعيفا ً ، ولونه أزرق كل شيء كان يشير إلى نوع من الإنسداد أو الضيق وبعد ذلك و قبل أن يتنفس بنفسه غمره اللون مجددا ً |
Tümörü çıkarabilirsek yaşama şansı %80. | Open Subtitles | وإذا أخرجناه فلديها فرصة 80 بالمئة للنجاة |