Yetenek gösterisi, uzmanların seni haftanın sonundaki performansın için hazırladıkları atölye ve seminerlerden oluşuyordu. | TED | كان عرض الموهوبين يتألف من ورشات عمل وندوات واختصاصيين مهمتهم تدريبك لتطوير أدائك في نهاية الأسبوع. |
Yaşadığımız cinsel ilişkideki, tercihlerin, duyarlılığın ve performansın hakkında endişelenme. | Open Subtitles | أما البقية أؤكد لك أن أي سمة في علاقتنا الجنسية تخص مميزاتك , خصائصك و أدائك |
Dün geceki performansından sonra bir Strigoi görürsen kaçmanı öneririm. | Open Subtitles | بعد أدائك ليلة البارحة اذا رأيت "ستريجوي" أنا أنصحك بالجري |
Mal sahibi dünkü performansından pek memnun kalmamış. | Open Subtitles | كان المالك خائباً من أدائك البارحة. |
Neden olmasın? Eğer kendi performansını analiz edersen, onu geliştirebilirsin, Don. | Open Subtitles | إن تمكنت من تحليل أدائك فسوف تستطيع تحسينه يا دون |
Oh üzgünüm, senin salak performansına gölge mi düşürdük? | Open Subtitles | أنا آسف، هل أذينا أدائك كدمية عرض الملابس السائرة لقد طفح الكيل، أتعلم ماذا؟ |
Fakat, genelde, önemli olan geçmiş performansınız. | TED | لكن, في الأغلب, الأهمية لمستوى أدائك في الماضي. |
Dün geceki inanılmaz performansın için teşekkür etmeyi. | Open Subtitles | نسيت أن أشكرك علـى أدائك المذهل الليلـة السابقـة |
performansın değerlendirilecek ve takımına döneceksin. | Open Subtitles | في انتظار مراجعة أدائك ستعودين إلى فريقك |
Ayrıca şunu da biliyorsun senin iş performansın bu bölümdeki kadın ve erkekleri de etkileyecek. | Open Subtitles | افهم أيضًا أن أدائك بالوظيفة ينعكس علي رجال وسيدات هذا القسم. |
Öngörü demişken, dosyanı okudum ama performansın veya polis hislerin ile ilgili sıra dışı bir durum göremedim. | Open Subtitles | بالحديث عن الإدراك قرأتُ ملفك وأنا لم أر أي شيء استثنائي عنك، أو عن أدائك أو عن غريزتك |
Bu geceki performansından sonra kaderin değişebilir. | Open Subtitles | -حسنا , بعد أدائك اليوم الأشياء قد تتغير لك |
Galerideki performansından sonra Banks birkaç telefon görüşmesi yaptı. | Open Subtitles | -أليس لديك ولو فضولاً قليلاً؟ -بعد أدائك في المعرض |
Senin Capitol Beat'deki bencil, sataşmacı, felaketi davet eden performansından sonra! | Open Subtitles | تم إضافته (جوش) بعد أدائك المتعجرف, الساخر, الكارثي في "السبق الصحفي للكابيتول". |
Şey, ben senin iletişim yöneticinim ve performansını değerlendirmem gerek. | Open Subtitles | , انا رئيسة الاتصالات لديك عليّ أن أنقد أدائك ما رأيكِ بأدائي إلى الآن؟ |
Telefondaki o performansını duyduktan sonra yardıma ihtiyacın olduğu kesinleşti. | Open Subtitles | بعد سماع أدائك على الهاتف، فإنّك ستحتاج لبعض العون. |
Ama tüm ihtirasını, tüm sinirini performansına aktar. | Open Subtitles | ضعي كل هذا الشغف و كل هذا الغضب في أدائك |
İşte aradığım küstahlık bu. Şimdi bunu biraz performansına yansıt. | Open Subtitles | الآن، لنحقن بعضًا منه في أدائك |
Bir başka deyişle, performansınız sizinle ilgiliyken başarınız hepimizle ilgili. | TED | بعبارات أخرى أدائك عنك، لكن نجاحك يتعلق بنا جميعًا |
"Hekim performansınız hakkında yapıcı eleştirilerde bulundu." | Open Subtitles | يعطيك الطبيب المقيم نقداً بناء على أدائك. |
Bay Harrison karşısında etkileyici bir performans sergilediğinize göre bana karşı da aynısını yapar mısınız? | Open Subtitles | كما كان أدائك مؤثرا من أجل السيد هاريسون ألي الشرف بأن تفعلين نفس الشيء من أجلي ؟ |
Kızın hayatı önümüzdeki yarım saatte göstereceğin Performansının niteliğine bağlı. | Open Subtitles | حياتها تعتمد على مدى جودة أدائك في النصف ساعة القادمة |
Öyleyse size, bayan iş arkadaşlarınızı kışkırtmaya daha az zaman harcamanızı evli erkek iş arkadaşlarınızın yataklarında daha az zaman geçirmenizi ve iş performansınızı artırmanın yollarını bulmaya daha çok zaman ayırmanızı öneririm. | Open Subtitles | إذاً أنا أقترح أن تقضي وقتاً أقل في تحريض زميلاتك في العمل و وقتاً أقل في أسرة زملائك العمال و وقتاً أكثر في تطوير أدائك في العمل |