"أذهب معه" - Traduction Arabe en Turc

• Onunla gitmek
• onunla git
• onunla gideyim
• onunla gitmem
• Onunla gitmemi
• onunla giderim
• onunla gelmemi
• onunla gideceğim
• onunla gelebilir
• onunla gidebilir

Yapılacak doğal şey, Onunla gitmek ve soru sormamak olurdu.
الأمر الطبيعي كان يقضي أن أذهب معه وعدم طرح الأسئلة

Tanrım, babam gittiğinde, ben de Onunla gitmek istedim.
.. يا إلهي ، عندما غادر كنت أريد أن أذهب معه

İşaretini bekleyeceğiz. Abdullah, onunla git!
سوف ننتظر أشارتك عبد الله ، أذهب معه

Free, ben de onunla gideyim. Birkaç 95 gebertmek istiyorum. C-Co, bu Drac'in işi.
دعني أذهب معه أنا أريد الإنتقام أيضاً سيكو هنا سوف يقود الى المكان

Evet, bence, benim onunla gitmem daha iyi olacaktır.
نعم، أظن بأنه سيكون من الأفضل أن أذهب معه إلى بوكا

Kenny bu yaz Avrupa'yı gezecekmiş ve Onunla gitmemi istiyor.
أجل، كيني سوف يتجول في أرجاء أوروبا ويريدني أن أذهب معه

Okula onunla giderim.
و يمكنني أن أذهب معه.

Arizona, Flagstaff. Tüm o yerler ve bana onunla gelmemi istedi.
فلاجستاف باريزونا من بين كل الأماكن ولقد طلب مني أن أذهب معه

Savaşçıya ihtiyacı olabilir diye ben de onunla gideceğim.
سوف أذهب معه في حال الحاجة إلى محارب

Ben onunla gidebilir miyim?
هل أستطيع أن أذهب معه ؟

Uyandım ve bizim malzemeleri çaldığını gördüm, ve Onunla gitmek istiyormuş gibi yaptım... ve bana bunu vermeye ikna ettim onu.
لقد أستيقظت, عندما كان يسرق أغراضنا لذا تظاهرت بأني أريد أن أذهب معه أقنعته بأن يعطيني هذه

Aman Tanrım. Onunla gitmek istiyorum.
أوه ، يا إلهي أريد أن أذهب معه

- Ben geri dönüyorum. - Sarone, onunla git.
أنني عائد سارون أذهب معه

Aletlerini al ve onunla git.
أخذ هذا الشيء و أذهب معه.

Her şeyi yoluna koyacağım. İzin ver onunla gideyim...
سأصوّب الأمر، دعني أذهب معه فحسب

Yalvarırım, bırakın onunla gideyim. Şu an ondan başka kimsem yok.
أترجاك دعني أذهب معه إنه كل ما تبقى لي

Ve bu kulübe onunla gitmem için ısrar ediyordu ve o büyük hamlesini orada yapacağından eminim ama gitmezsem, bilirsin tamamen ifşa olurdum.
حيث أني أدركت أنه سيقوم بلمس مؤخرتي لكن لو لم أذهب معه ، حينها ، كما تعلم كنت سأكشف غطائي

Onunla gitmemi istiyor.
لابد أنه يريدني أن أذهب معه

Abu Omar sarayın kapılarını açabilecekse ve ben Jamal Al Fayeed'in boğazını kesebileceksem onunla giderim.
(إذا كان بوسع (أبو عمر فتح أبواب القصر (حتى يمكنني حز عنق (جمال الفايد فإذن سوف أذهب معه

Benden onunla gelmemi istiyor.
يريدني أن أذهب معه

Ben onunla gideceğim.
سوف أذهب معه