"أراد أن" - Traduction Arabe en Turc

    • istiyordu
        
    • istiyor
        
    • istemiş
        
    • isteyen
        
    • istiyorsa
        
    • istediği
        
    • istemişti
        
    • istediğini
        
    • isterdi
        
    • isterse
        
    • istiyormuş
        
    • istemiştir
        
    • etmek istedi
        
    • almak istedi
        
    • istedim
        
    Sadece kendini açıklamak isteyecekti. Kendisinin de aslında insan olduğunu ispat etmek istiyordu. Open Subtitles أراد أن يفسّر نفسه أراد أن يثبتَ لشخصٍ ما أنّه ما زال إنساناً
    Ama günün sonunda Justin, bir şovmen olarak tanınmak istiyordu. Open Subtitles ولكن فى نهاية اليوم،جاستن أراد أن يكون معروفا بصفته فناناً.
    Geçen hafta onunla evlenmek istedi, şimdi havale etmek istiyor. Open Subtitles الأسبوع الماضي أراد أن يتزوجها والآن يريدها أن يودعها مصحته
    Zavallı kadının kalbini çıkartmak... Birisi onun acı çektiğini görmek istemiş. Open Subtitles انتزاع قلب المرأة المسكينة شخص ما أراد أن يراها وهي تعاني
    Gelecek James Joyce olmak isteyen bir yazar tarafından yazılmış. Open Subtitles كتب على يد كاتب أراد أن يصبح جيمس جويس التالي,
    Benim için son kez şansını denemek istiyorsa bu gece yapmak zorunda. Open Subtitles إن أراد أن يوجّه إليّ ضربةً أخيرة، فعليه أن يفعل ذلك الليلة
    Sonsuza dek yaşamak istediği için, kendisini kendi çevresine yükler. TED هذا الشخص أراد أن يعيش للأبد، وحمل نفسه في بيئته
    Karakola gider misin diye sormamı istemişti. Herhangi bir ihbar gelmesine karşın. Open Subtitles أراد أن يطلب منك الذهاب لمركز الشُرطة، في حال ورد أيّ بلاغ.
    Mr. T'nin hep bir Broadway dansçısı olmak istediğini biliyor muydun? Open Subtitles أتعلم أن سيد تي لطالما أراد أن يكون راقصاً في برودواي؟
    Şunu öğrenmek istiyordu: Bu sonuç nasıl hesaplanmıştı? TED هو أراد أن يعرف: كيف تُحسب هذه النتيجة؟
    Okula baslamak ve okumayi ogrenmek istiyordu, ama ebeveynlerinin onu okula gonderecek kadar parasi yoktu. TED أراد أن يلتحق بالمدرسة و يتعلم القراءة، ولكن والديه لم يمتلكا المال الكافي لإرساله للمدرسة.
    George Wolf tiyatronun başına yeni geçmişti ve tiyatroyu değiştirmek istiyordu. Tiyatronun daha çekici, kentsel ve kapsamlı bir yer olmasını istiyordu. TED واستلم جورج وولف مهامه من مدير آخر وأراد أن يغير المسرح أراد أن يجعله حضريا وصاخبا ومكانا شاملا
    Biraz daha tumturak istiyordu. Bu yüzden orkestranın yerini büyüttü, böylece daha fazla tiz sesli enstrüman koyabilecekti. TED أراد أن يضيف بعض الزخرفة على الموسيقى. فقام بتوسيع مكان الأوركيسترا ليستطيع إضافة المزيد من الآلات منخفضة الوتيرة.
    Ateş edenlere küfretti. Sonsuza kadar orada kalmak istiyor gibiydi. Open Subtitles لقد سبّ مطلقي النار كأنه أراد أن يبقى هناك للأبد
    O domuz ağabeyini öldürdüğünden beri bütün lordlar tacı istiyor. Open Subtitles عندما قتل ذلك الخنزير أخاه كل لورد أراد أن يتوج
    Bazı parlamento üyeleri Çin'e gitmelerinden önce heyetle birlikte olmak istemiş. Open Subtitles أحد أعضاء الكونغرس أراد أن يقابل الوفد قبل أن يذهبوا للصين
    İzlerini örtmek için kullanmak istemiş ya da bunu yapmaktan korkmuştur. Open Subtitles أما أراد أن يستخدمه وكان يغطي على آثاره أو خائف منه
    Günümü zehir etme ya. 12 kişiye yetecek kadar büyük ev isteyen sensin. Open Subtitles أمهليني اليوم فقط, أنتِ من أراد أن يعيش في منزل يكفي لـ12 شخص
    Adam istiyorsa, ne kadar ödeyeceğini kağıda yazsın. Open Subtitles إذا أراد أن يوظف ، فليكتب عقداً و يحدد الأجر
    Spencer, eğer A'yı bir fotoğrafta yakaladıysan bu sadece A istediği için olmuştur. Open Subtitles سبنسر لو مسكت أي في صورة هذا لأن أي أراد أن يقبض عليه
    O hep bir sporcu olup kendi yolunu çizmek istemişti. Open Subtitles لقد أراد أن يكون لاعبًا وقد إستطاع فعلها بطريقته الخاصة.
    Anesteziden sonra, onlara orada olmak istediğini söyledi ve bana sadece yüzde iki yaşama şansı verdi. TED صحوت من التخدير، وقال لهم الجراح أن يبلغوه أنه أراد أن يكون هناك، وأنه أعطى لي حوالي الاثنين بالمائة فرصة في الحياة.
    Crixus hep Roma'nın üzerine yürümek isterdi. Open Subtitles كريكسوس دائما ما أراد أن يقفز بجيش على روما
    Bunu yeterince çok isterse istediğini alır. Open Subtitles وإذا أراد أن تكون أموره سيئة كفاية سيحصل على ذلك
    Ben, ona, kızına aşık değilmişim gibi davranıyorum o da, sanki annen için, benimle düello yapmak istiyormuş gibi. Open Subtitles لقد حاولت أن أتصرف وكأني لست واقعٌ في حب أبنته وهو يتصرف كما لو أراد أن يبارزني على أمك
    Artı vurulmuştu, bir an önce gidip yarasını tedavi etmek istemiştir. Open Subtitles أضف إلى ذلك ، بأنه مجروح أراد أن يذهب ويعالج جراحه
    Eric, denkleme askeriyeyi hemen dahil etmek istedi, ama Başkan, askeri harekatı düşünmekte bile isteksizdi. Open Subtitles إريك أراد أن يكون الجيش في وضع الإستعداد و لكن الرئيس لم يفكر حتى في العمليات العسكرية
    Arabam yeni. Babam bana güzel bir mezuniyet hediyesi almak istedi. Open Subtitles لقد اشتريت هذه السيارة ,أبي أراد أن يحضر لي شيئاً لطيفاً بمناسبة التخرج
    Sadece nerede olduğunu ve ne yaptığını öğrenmek istedim. Open Subtitles أردت فقط أن أعرف إلى أين ذهب وماذا أراد أن يفعل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus