Midesinin içinde, Arby's'den yediği Ultimate Angus menünün üzerine safra salgılanmaya başlamıştı. | Open Subtitles | داخل معدته، العصارة الصفراء طُردت إلى آخر أربي أنجوس |
O küçük kızı ben büyütmek isterim. | Open Subtitles | كم أود أن أربي تلك الفتاة الصغيرة |
baban burada yaşamıyor çünkü ben tek bir çocuk yetiştirmek istedim ve seni seçtim. | Open Subtitles | ودعني أكون واضحة أبوك لا يعيش هنا لأنني قررت أن أربي طفل واحد وقد اخترتك |
Ben onun çocuğunu büyütüyorum ve para için ona mı yalvaracağım? | Open Subtitles | أربي ابنه و أنا أترجاها لأحصل على المال ؟ |
Lan beş tane çocuk yetiştiriyorum ama geçen haftaki bölümü kaçırmadım. | Open Subtitles | تبا , أربي خمس أطفال ولم أفوت شيئا من الأسبوع الماضي |
Bir hayvanı, bir bebeği sürekli bir gürültünün varlığıyla, gürültülü bir tavan vantilatörünün altında büyütmeye eşdeğer koşullarda yetiştirebilirim. | TED | بإمكاني أن أربي حيوانا تحت ظروف تكون معادلة لتربية طفل تحت مروحة في السقف عالية الصوت نسبيا، في وجود ضجيج مستمر. |
Arby's e götürdüğümüzde bariz melankolik olmalarından farkettim. | Open Subtitles | كثير من الأحيان تجربة حزن معين عندما نأخذ منهم أربي في يوم خاص بهم. |
Gördünüz mü, ben arkadaşımın Arby's deki rahibeler gibi hissetmesini istemiyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا لا أريد صديقي ليشعر وكأنه الراهبات في أربي. |
O küçük kızı ben büyütmek isterim. | Open Subtitles | كم أود أن أربي تلك الفتاة الصغيرة |
Burada bir ev almak ve Hyo-sun'u büyütmek zor görünüyor. | Open Subtitles | .. من الصعب أن أشتري منزلاً و أربي (هيو-سون) هنا |
Hayatın istenildiği zaman gitmediğinde, doğru kararlar alabilmesi için yetiştirmek benim görevimdi. | Open Subtitles | كان واجبي أن أربي ابنتي على اتخاذ الخيارات الصحيحة في حال لم تسر حياتها كما خططت |
10 yıldır bir başıma iki oğlan yetiştirmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان عليّ أن أربي صبيان وحدي منذ 10 سنوات. |
Kardeşimi büyütüyorum, kirayı ödüyorum-- büyük bir Pro kontratı bunları değiştirecek. | Open Subtitles | أنا أربي أخي , محاولاً دفع الإيجار عقد إحترافي كبير كان سيغير كل ذلك |
Yani senin yeni dünyanı göreceğim yardım edemediğim bir çocuk yetiştiriyorum. | Open Subtitles | إذن سأري عالمك الجديد و أربي لكي طفلة لا يمكنك مساعدتها |
Kızımı cinsel önyargılardan arınmış bir biçimde büyütmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت أن أربي ابنتي خالية من التحيز الجنسي خالية من القوالب النمطية |
Ben doktor ya da avukat büyütemem. Ödenecek faturalar var. | Open Subtitles | أنا لا أربي الأطباء والمحامين هنا تقع على عاتقهما فواتير ليدفعانها |
Bu güzellikleri de orada yetiştirdim. | Open Subtitles | هناك حيث أربي هذه الكائنات الجميلة |
Oğlumu çok güçlü olacak şekilde yetiştiririm ki ben ölünce onlara göz kulak olsun. | Open Subtitles | و أربي أبني ليكون قويا جدا ليهتم بهم بعد موتي |
Çünkü katiyen bu şekilde çocuk büyütmeyeceğim. | Open Subtitles | لأنني لن أربي طفلاً على هذا النحو إطلاقاً. |
Ortada bir baba olmadan bu bebeği yetiştireceğim. | Open Subtitles | أنا أربي هذا الطفل بلا أب أعلم هذه الفتاة |
Domino falan oyna ve bana çocuğumu nasıl yetiştireceğimi söylemeyi kes. | Open Subtitles | إذا لم لا تذهب للعب الدومينو أو أي شئ آخر؟ وتتوقف عن إخباري كيف أربي ولدي؟ |
Ben burada yabancıların çocuklarını büyütürken kendi çocuğum orada annesiz büyüdü. | Open Subtitles | حينما أربي هؤلاء الأطفال الغرباء طفلي يتربي بدون أم |
Simon bize destek çıkar, ben dükkânda çalışırım ev işi yaparım, çocuk büyütürüm, temizlik ve yemek yaparım, normal şeyler işte. | Open Subtitles | سيمون يعيلنا و أنا أعمل في المتجر أقوم بأعمال البيت أربي الأولاد أنظف و أطبخ كالعادة |
Kitty, ben çocukları büyüttüğüm zaman, doğru yolu... | Open Subtitles | ...أتعلمين, كيتي, عندما كنت أربي أطفالي, الطريقة الأصح |