İnan bana, söylemek istedim. Ailem çok tehlikeli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | صدقتي أردت إخبارك حسب رأي والداي أن هذا سيكون خطيراً |
Üzgün olduğumu söylemek istedim. Lütfen, söyle ona. | Open Subtitles | أردت إخبارك بأنني آسف رجاءاً، إخبري ديفيد |
- Çünkü Sana söylemek istediğim... - Evet? ...kayıtları benim yollamadığımdı. | Open Subtitles | كل ما أردت إخبارك إياه أنني لم أرسل الشرائط |
Bugün sana söylemek istiyorum. Çünkü yarınlar ne getirir bilinmez. | Open Subtitles | وأنا أردت إخبارك بذلك اليوم لأن من يعرف ماذا يحمل المستقبل ؟ |
Lyndsey tekrardan birlikte olduğunuzdan bahsetti, ve ben de onu kaptırdıysam, kaptırdığım kişinin sen olduğundan dolayı memnun olduğumu bilmeni isterim. | Open Subtitles | حسناً، ذكرت لينزي بأنكما عدتما للتواعد مره أخرى وأنا أردت إخبارك بإنه لو توجب علي أن أخسرها فأنا سعيد بأنه أنت |
Sana sadece bunun harika bir zaman olduğunu söylemek istemiştim. | Open Subtitles | أردت إخبارك فحسب أن هذا وقت رائع بالنسبة لك |
Olaylara üzgün olduğumu söylemek istedim. Harika. | Open Subtitles | أردت إخبارك أني آسف حول ما آل إليه الأمر |
Dinle, seni buraya getiriken sana çok üzgün olduğumu söylemek istedim başından beri seni sürüklemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | إستمع، بينما حصلت عليك هنا أردت إخبارك أنني آسف جدا كان لا بدّ أن أسحبك خلال كلّ هذا |
Pek çok kez sana söylemek istedim ama söylememem emredilmişti. | Open Subtitles | أردت إخبارك العديد من الأوقات، لكنّي أمرت ليس ل. |
Uğramama izin verdiğin için teşekkürler. Ben sadece... yüzüne karşı Ben ile ilgili söylediklerini duyduğumu ve tavsiyene uyacağımı söylemek istedim. | Open Subtitles | أشكرك لأنك سمحت لي بالقدوم ، أردت إخبارك شخصيًّا |
Ben söylemek istedim ama baban eğer bizim çıktığımızı bilirsen beni yiyecek tedarikçisi olarak tutmayacağını düşündü. | Open Subtitles | أردت إخبارك لكن والدك ظنك لن توظفيني كمتعهدة أطعمة لو عرفتي أننا نتواعد |
Sana söylemek istedim ama arkadaşlığımızı mahvetmek istemedim. | Open Subtitles | لقد أردت إخبارك لكن لم أرد إفساد صداقتنا |
Dinle Bob, başından beri Sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | انصت بوب، هناك أمر لطالما أردت إخبارك به |
Çünkü Sana söylemek istediğim milyonlarca şey vardı ama şimdi hiçbiri doğru gelmiyor. | Open Subtitles | لأنّي أردت إخبارك بمليون أمر لكن يبدو أنّ الأوان قد فات |
Uzun zamandır Sana söylemek istediğim bir şey vardı, tamam mı? | Open Subtitles | هناك شيئاً أردت إخبارك به منذ وقت طويل |
Tamam, ben de bir şey söylemek istiyorum ama büyük bir drama yaratmayalım. | Open Subtitles | حسناً , لقد أردت إخبارك بشئ أيضاً لا تدعنا نضخِّم الأمر |
Bugün otobüs sürmek hakkında anlattığın şeyin çok hoşuma gittiğini bilmeni isterim. | Open Subtitles | لقد أردت إخبارك مدى إعجابى بما قلته عن قيادتك للحافلة |
Çok üzgünüm Liz. Biliyorsun, sadece her şeyi sana yüz yüze söylemek istemiştim. | Open Subtitles | أنا آسف جداً، أردت إخبارك بالأمر وجهاً لوجه، |
Ben Brock. bilmeni istedim ki ekip tekrar birlikte. | Open Subtitles | فقط أردت إخبارك بأن العصابة سوف تجتمع |
Ama sana bazı şeyler söylemek isterdim, veya istemem çünkü sen bana ödetirirsin, ama sana söylemek istedim, çünkü, beni ispiyoncu yapma. | Open Subtitles | لكن إذا أردت إخبارك شيء، لا لأنك كنت تدفعني، لكن لأن أردت إخبارك، |
Her şeyi size anlatmak istiyorum, Bay Poirot. | Open Subtitles | " كلا لقد أردت إخبارك بكل شئ يا سيد "بوارو |
Sana bunu daha listemi oluşturmadan söylemek istiyordum. | Open Subtitles | لطالما أردت إخبارك بهذا حتى قبل بدء قائمتي |
Anlatmak istedim. Gerçekten istedim. Ama hiç uygun bir vakit bulamadım. | Open Subtitles | أردت إخبارك حقًا، ولكن لم يكن هنالك ابدًا وقتًا جيدًا |