Ona hemen orada gerçeği söylemek istedim ama birden içimde bir umut doğdu. | Open Subtitles | أردت إخباره بالحقيقة وقتها وهناك لكن بعد ذلك خطر لي |
Ona iyi durumda olduğumu ve çalışmaya hazır olduğumu söylemek istedim. Ama tek kelime bile edemedim. | Open Subtitles | أردت إخباره بأني جاهزة ومستعدة للعمل، لكنّي عجزت عن نطق كلمة. |
Aslında söylemek istedim ama yapamadım. | Open Subtitles | حسناً، أردت إخباره بذلك لكن الأمر لم ينجح |
İhtiyarın, aslında bir ihtiyar olmadığını anlatmak istedim. | Open Subtitles | أردت إخباره أن العجوز لم يكن عجوزاَ |
Çünkü ona ne yaptığını bildiğimizi de söylemek istedim. | Open Subtitles | لأنني أردت إخباره بأننا نعلم ما فعله |
Evet bunu kendim söylemek istedim. | Open Subtitles | أجل ، حسناً أردت إخباره بنفسي |
Ona söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت إخباره |