Üzerinde çalıştıkları şey hakkında kimsenin herhangi bir fikrinin olmadığı ortak, dağıtılmış müzik yapma işine bunun nasıl uygulanacağını görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى كيف أن هذا ينطبق على التعاون ، والتوزيع الموسيقى، حيث لا يدري أي من الأشخاص ما يعمل عليه. |
Hüsnü cemalini görmek istedik, böylece artık bizimle de iş yaptığının farkına varacaksın. | Open Subtitles | أردنا أن نرى وجـُـهك حتى تفهم بأنك الآن معنا في هذا العمل, ايضاً |
Dünyada her yerde mi geçerli, yoksa sadece zengin ülkelerde mi böyle diye görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى هل هذا ينطبق على كل بقاع العالم أم فقط في الدول الغنية |
Öğrencileri bu yeni teknolojiyi kullanırken görmek istedik. | TED | أردنا أن نرى الطلاب وهم يستخدمون هذه التقنية الجديدة. |
Daha sonra, atalardan kalma haritalarımızın, dünyanın bir başka yerinde yapılmış dijital haritalarla eşleşip eşleşemeyeceğini görmek istedik. | TED | وعندها أردنا أن نرى سواء يمكننا مطابقة خرائط أسلافنا مع الخرائط الرقمية التي صُنعت في مكان ما في العالم. |
Kendini savunabiliyor musun diye görmek istedik. | Open Subtitles | أردنا أن نرى إن كان بإمكانك الدفاع عن نفسك |
Şu an, Global Witness'ta bunun pratik olarak neye benzediğini görmek istedik. | TED | الآن، في جلوبال ويتنس، أردنا أن نرى كيف ييدو ذلك حقاً من الناحية العملية ، |
İyi olup olmadığınızı görmek istedik. | Open Subtitles | لقد أردنا أن نرى إن كنتما بخير |
Kendimiz görmek istedik. | Open Subtitles | أردنا أن نرى ذلك بأنفسنا |
- Nasıl düşündüğünü görmek istedik. | Open Subtitles | - أردنا أن نرى كيف تتصرف |