Güzel efendim, kalbimi bir kadının sağ topuğuna bağlamayı reddediyorum. | Open Subtitles | يا سيدي العزيز، أرفض أن أعلق قلبي بالكعب الأيمن لسيدة |
Pişmanım zaten. Sadece içtenliğime inanmanız için tiyatroya katılmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا كلى ندم ،ولكنى أرفض أن أستهلكه فى التمثيل المسرحى |
Ben yetişkin bir adamım, dede ve olmamı istediğin kişi olmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أنا رجل بالغ ، أبويليتو وأنا أرفض أن أكون ماتريدني أن أكون |
Hayatımda ilk kez düzgün bir adamla beraberim ve buna inanmayı reddediyorum. | Open Subtitles | لأول مرة في حياتي أملك رجل جيد وأنا أرفض أن أصدق ذلك |
Demokrasi gibi aptalca birşeyle yönlendirilmeyi kabul etmiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أرفض أن أكون موجهاً باي شيء سخيف كالديمقراطية |
Ve bu üretilmiş gerçekliğin bir parçası olmayı reddediyorum benim adıma başka bazı insanlar tarafından üretilmiş ve ben kendi gerçekliğimi üretiyorum. | TED | وأنا أرفض أن أكون مشاركاً في هذا الواقع الجاهز، الذي صنعه أناس آخرون. وأنا أصنع الواقع الخاص بي. |
Ve ben, bu şekilde yaşamayı reddediyorum. | TED | وأنا، عن نفسي، أرفض أن أعيش بهذه الطريقة. |
Kendimi kandırmayı reddediyorum ve kendime acımayı sevmiyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن أخدع نفسى, و لا أحب الشفقة على النفس |
Üzgünüm, fakat beşinci sınıf bir pansiyon tarafından hakarete uğramayı reddediyorum. | Open Subtitles | آسف و لكنى أرفض أن أهان من مكان للمبيت من الدرجة الخامسة ، هذا كل شئ |
Vatandaşlarımın kasaplığını yapan bir erkeği sevmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض أن أحب رجل يعمل كجزار لأبناء وطني |
Kutsal Kitap ile alay edenlerle birlikte olmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أرفض أن أكون في ذات الغرفة مع من يسخرون بالكتاب المقدس |
Gördüğüm ve tecrübe ettiğim onca şeyin ardından, bunun yalan olduğuna inanmayı reddediyorum. | Open Subtitles | بعد كل ما رأيته وجربته, أنا أرفض أن أصدق أن كل هذا ليس حقيقياً. |
Ama topluluğun çöküşünü alkışlamayı reddediyorum! | Open Subtitles | ولكني أرفض أن أقف وأصفق لأولئك السياسيين والأجندة الخفية التي يمارسونها |
Seninle gerektiğinden fazla zaman geçirmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | و لذلك أرفض أن أعبث معك أكثر من هذا مع إنى معتاد على هذا |
Sadece bir daha bebek sahibi olamayacağım gerçeğinden dolayı mutsuz olmayı reddediyorum... | Open Subtitles | أنا أرفض أن أكون حزينة حول حقيقة كوني لن أحصل على طفل آخر |
Bu suni derinin "Gelecek" olduğunu kabullenmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أرفض أن أقبل بكون هذا القماش الجلدي هو المستقبل |
Ve burada oturup onun sanki çok uluslu bir şirketi... yönetiyormuş gibi çalışmasını izlemeyi reddediyorum. | Open Subtitles | و أرفض أن أجلس هكذا و اراقبها و كأنها تدير شركة مالية كبيرة |
Bakın, bir çeşit dedikodu sütunu yazarı ya da gündüzleyin televizyona çıkan psikologlar gibi rollerle küme düşmeyi, kesinlikle reddediyorum. | Open Subtitles | اسمعي, أنا بالتأكيد أرفض أن أتنزل لهذا النوع من نصائح الصحف أو برامج التلفزيون السخيفة |
Matador bir türkücü gibi giyinip, maymun gibi dans etmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أرفض أن أرتدي ملابس مُيَودل لمصارعة ثيران وأرقص كالقرد |
Beni tanımayan birileri tarafından yargılanmayı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أرفض أن يتكم الحكم علي من قبل الذين لا يعرفوني |
Silahlı olmasanız bile bir adamımı bile kaybetmeyi kabul etmiyorum. Açıkça anlatabildim mi? | Open Subtitles | أرفض أن أخسر رجلا لأنه ليس مسلحا هل أنا واضح ؟ |