Fakat Washington'da gücün koridorlarında yeni bir etap henüz başlamıştı. | Open Subtitles | لكن في واشنطن، في أروقة السلطة، فصل جديد بدأ لتوه. |
Bunun iktidar koridorlarında yarattığı şok dalgalarını size anlatamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان أصف لك موجات الصدمة التى أحدثها ذلك على طول أروقة السلطة |
Dün akşam hastane koridorlarında çıplak yürüdüğüme inanamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أصدق أنني سرت عارياً في أروقة المستشفى ليلة البارحة |
Siz servis koridorlarına bakın. Sen de onunla git. | Open Subtitles | ،أنتما الاثنان تحققا من أروقة الخدمة أنتِ أذهبي معه |
Önümüzdeki bir saat içinde sizi gücün koridorlarına, kapalı kapıların ardına ve hatta çarşafların arasına götüreceğiz. | Open Subtitles | على مدى الساعة القادمة نحن في طريقنا لأخذك داخل أروقة السلطة وراء الأبواب المغلقة و أجل حتى بين الأوراق |
Atari salonları, Laser Tag falan. | Open Subtitles | أتعرف, ذو أروقة ولعبة "ليزر تاغ" وما إلى ذلك |
- Birkaç hafta önce poligondaki atış koridorlarından birindeki dayanakta bir arıza çıktı. | Open Subtitles | قبل عدّة أسابيع، كانت هناك مشكلة في منطقة الأهداف في أحد أروقة إطلاق النار. |
Ama aktif davalardaki ajanlar mahkeme koridorlarında öfke patlaması yaşamamalılar. | Open Subtitles | لكن العملاء الذين في قضايا مفتوحة لا يقدفون نوبات غضب في أروقة المحكمة. |
Mezuniyetten sonra eskiden sadece heteroseksüel eski futbolcular okulun koridorlarında gezinirdi ama sen gösteri korosunun eski, eşcinsel şampiyonlarının da umutsuzca geçmişe yapışan, bunalımlı mızmızlar olduğunu kanıtlamış oldun. | Open Subtitles | إتعلم، لقد كان من المعتاد أن يكون المستقمون هم لاعبون كرة سابقون تتصدر فقط في أروقة الثانوية |
Eğer o vali olursa, eğer o gerçek bir politikacı olursa, eğer o hakimiyet koridorlarında yürürse, senin hayır işin o olur. | Open Subtitles | إن كان سيصبح الحاكم إن كان سوف يصبح سياسيًا جادًا إن كان سيسير في أروقة السلطة |
BM sistem koridorlarında, hükümetler ve STK'lar arasında gidip gelmeye, işe yarayı yaramayacağını görmek için çaresizce bize yardımı dokunabilecek birilerini aramaya başladık, | TED | بدأنا التنقل في أروقة منظومة الأمم المتحدة ، والمنظمات الحكومية والغير حكومية في محاولة يائسة للعثور على شخص ما يتقدم إلى الأمام ، ويجد سبيلا لذلك ونرى فيما اذا كنا قادرين على جعله ممكنا |
Eskiden çok eğlenirdim. Hastane koridorlarında paten kayardım. | Open Subtitles | اعتدت التزلج في أروقة المستشفى |
Erkenden geleceğim, gece geç saate kadar kalacağım çünkü hayat, en iyi arkadaşım dediğin o sakallı sarılma canavarına rastlama ihtimâli olmadan bu hastanenin koridorlarında dolaşmak yerine ailemle zaman geçirecek kadar uzun değil. | Open Subtitles | سأحضر مبكراً, وسأبقى لوقتٍ متأخر! لأن الحياة شديدة القُصر على قضاء اليوم بتوثيق العلاقة مع أسرتي.. عندما يمكنني أن أجوب أروقة هذه المستشفى |
L.R.H. teknolojisini, güç koridorlarına götürüyor. | Open Subtitles | لدعم "عِلم الأخلاق" الذى أسسه (هابورد), فى أروقة السُلطة. |
Kısacası, Jimmy, benim işim video oyun salonları çamaşırhane, sigara makineleri ve taşımacılık. | Open Subtitles | إذاً يا (جيمي), إن عملي أروقة ألعاب الفيديو، الغسيل, آلات السجائر... والنقل بالشاحنات. |
Ölü Janko'yu Max Rager'ın koridorlarından Çılgın Haftasonu gibi geçirmeyi mi planladın? | Open Subtitles | تفكر في عطلة نهاية أسبوع عند بيرني فيلم كوميدي أمريكي تحمل جثة جانكو داخل أروقة ماكس رايجر؟ |