"أرى هذا" - Traduction Arabe en Turc

• Anlıyorum
• Bunu görmek
• Bunu görebiliyorum
• Şuna
• Bunu görmem
• Anladım
• görüyorum
• bakayım
• bu kadar
• bunu görmemi

Çünkü yalan söylemen durumu çok daha kötü yapar. Anlıyorum.
لأنه عندها الكذب بشأن ذلك سيجعل الأمور أسوأ. أرى هذا.

Bilirsin, eğer yaparsa, benim çocukları seçmelere sokmak isterim. Oh, Anlıyorum.
تعرف لو إختاره, أودّ أن أختبر أطفالي أرى هذا

Bunu görmek istemezdim, ben de bol bol seni seyrederdim.
. . لم أرد أن أرى هذا , لذا كنت أراقبكِ كثيراً

Bunu görmek istemiyorum!
أنا لا أريد ان أرى هذا لا يمكننى أن أرى هذا

Önemli bir şey değil. - Biz halledebiliriz. - Bunu görebiliyorum.
ـ لم يحدث شيء، يمكننا تدبر الأمر ـ أرى هذا

- Baba, buraya bir kutu bırakmışsın. - Bir saniye Şuna bakayım.
ـ أبي يوجد صندوق في الخارج من أجلك ـ دعيني أرى هذا لثانية

Biliyorum, sanırım Bunu görmem şok etkisi yarattı.
أعرف، ولكنه كان بمثابة الصدمة لي أن أرى هذا

Çok havalı Anlıyorum.
إنها رائعة ، أنا أرى هذا شخصيتكما هي عملاء من ال إف بي آي

Sizi tedirgin ettiğimi Anlıyorum. Özür dilerim.
أرى هذا أجعلك المزعج وأنا آسف.

Anlıyorum. Yapabileceğim bir şey var mı? Hayır.
أرى هذا,لو كان هناك شيئ أستطيع عمله ؟

Kahretsin, çok değişti! Gözlerinden, yüzünden Anlıyorum.
إنها مختلفة, أرى هذا في أعينها

Anlıyorum, ama Bayan Madison, yapamam.
أرى هذا ,لكن سيده ماديسون لا أستطيع

Katrina'nın kamerasındaki görüntüleri kontrol ediyordum da, Bunu görmek isteyeceksin.
مهلا، أنا الإيداع ' لقطات من الكاميرا كاترينا، و، اه، أنت ستعمل أريد أن أرى هذا.

Bunu görmek istemiyorum!
لا أريد أن أرى هذا لا يمكننى أن أرى هذا

Burada olmalıyım. Bunu görmek istiyorum.
يجب أن أكون هنا يجب أن أرى هذا

Yaptım madam. - Bunu görebiliyorum.
لقد نجح الأمر يا سيدتي يمكنني أن أرى هذا -

Evet, Bunu görebiliyorum ama ne yapıyorsun?
يمكنني أن أرى هذا لكن ماذا تفعل ؟

- bakayım Şuna. Şehir koleji, saldırı amaçlı bir reklam mı yayınlayacak?
دعيني أرى هذا كلية المدينه ستذيع هجوماً إعلانياً ؟

- Bunu görmem gerek.
أحتاج لأن أرى هذا

Anladım, Anladım. Üçüncü meme yüzünden değil mi?
أنا أرى أنا أرى هذا كله بسبب الحلمة الثالثة

Pekala sakinleş çünkü bunları ben de ilk kez görüyorum.
كنتُ هنالك بالفعل. حسنٌ، رويدكِ، لأنّني أول مرّة أرى هذا.

Bunların hepsi arabalarla ilgili değil mi? - Hiç bu kadar araba görmemiştim.
إنها كلها تتعلق بالسيارات لم أرى هذا العدد الكبير من السيارات في حياتي

Bu yüzden mi bunu görmemi istedin?
وهذا هو السبب... الذي أردتني أن أرى هذا لأجله؟