| Senin için dua ettiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أني أصلّي من أجلك. |
| Speed, düşünmeden hareket ettiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | (سبيد)، أريدك أن تعرف أني تصرفت بتهور. |
| Bu arada Bilmeni isterim ki, ben de seni bir yerlere önereceğim, John. | Open Subtitles | في أثناء ذلك، أريدك أن تعرف أني شخصيا سأوصي بشيء لك جون. |
| Dinleyin efendim, kötü görünmüş olabilir ama bilmenizi isterim ki kızınıza karşı saygım sonsuz. | Open Subtitles | إسمعني يا سيدي أعرف أن ذلك بدا سيئا لكن أريدك أن تعرف أني أكن كل الإحترام لإبنتك |
| Şunu bilmenizi isterim bu işle şahsen ilgileneceğim. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أني أتولي هذا الأمر بنفسي |
| Şunu bilmeni istiyorum ki, sana bir zarar gelmesine asla izin vermem. Söz veriyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أني لن أدع أي مكروه يصيبك أعدك |
| Ben müşteri hizmetleri müdürüyüm ve Bilmeni isterim ki, öyle önüme gelen müşteriyle öpüşmem. | Open Subtitles | أنا مديرة الخدمات الخاصة وأنا أريدك أن تعرف أني لا أقبل النزلاء ببساطة |
| Beni duyuyorsan, söylediğin her şeyin doğru olduğunu Bilmeni isterim. | Open Subtitles | إن كنت لاتزال تسمعني.. أريدك أن تعرف أني أتفق مع كل كلمة قلتها |
| Seninle gerçekten gurur duyduğumu Bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أني فخورة بك للغاية |
| "bilmenizi isterim ki bugün vergi dairesiyle konuştum. " | Open Subtitles | "أريدك أن تعرف أني تحدثت مع المكتب الوطني اليوم، |
| Şunu bilmenizi isterim ki Sue'yu çok önemsiyorum ve asla onu incitecek bir şey yapmam ve bana bu konuda güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | أعتقد أني أريدك أن تعرف أني أهتم بشأن (سو) كثيرا ولن أفعل أي شيء لإيذائها أبدا ويمكنك أن تثق بي |
| Şunu bilmeni istiyorum ki sana bir zarar gelmesine asla izin vermem. Söz veriyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أني لن أدع أي مكروه يصيبك أعدك |