| Harika. En iyi adamların bizim tarafımızda olmasını istiyorum. Alanında en tanınmış uzmanların. | Open Subtitles | ذلك رائعاً، أنني أريدُ أفضل الأشخاص في .العالم بصفنا، أشخاصاً ذو مسوى عالي |
| Çünkü beni bu siyah cüppeyle gören ilk kişinin öğretmenim olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لأن أريدُ معلّمَي أن يَكُونَ أول واحد يراني إلبس هذه العباءة السوداء |
| Hayatımı kurtarmak istiyorum, fakat bunun için yeterince güçlü müyüm? | Open Subtitles | أريدُ إنقاذ حياتي فهل أنتَ قويٌّ بما يكفي للقيام بهذا؟ |
| Biliyorum çok meşguldünüz ama çok korkuyorum ve ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا أتفهّمُ أنّكِ مشغولة لكنّني مذعورة ولا أريدُ أن أموت |
| Onları aramak istiyorum. Onlarla konuşmak istiyorum. Beni burada bırakmak istiyorlar. | Open Subtitles | أريد الإتصال بهم ، أريدُ التحدث إليهم إنهم يريدون ان يتركوني |
| Burada değil. Sakin ol, tamam mı? Çünkü bu işi senin götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنه ليس هنا , أهدأي حسناً لأني لا أريدُ أن تتواصل المشكله بسببك |
| Bu gece duyup görebileceğin her şey ile ilgili tam dokunulmazlık istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ حصانة كاملة بالنسبة لأي شيء قد تراهُ أو تسمعهُ هذه الليلة |
| Bölgede bulunan bütün kapalı devre ve trafik kameralarının izlenmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ تحكّماً فوريّاً بكلّ كاميرات المراقبة و كاميرات المرور في المنطقة |
| O uydunun gözlem alanının hemen başka tarafa yönlendirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ إعادةَ توجيه ذاك القمر الصناعيّ من منطقة تغطيته فوراً. |
| Ama kendisiyle bu hafta muayenehanemde görüşmek istiyorum. Öyle anlaştık. | Open Subtitles | لكنني أريدُ ان أراها في عيادتي هذا الأسبوع كما أتفقنا |
| Ama kendisiyle bu hafta muayenehanemde görüşmek istiyorum. Öyle anlaştık. | Open Subtitles | لكنني أريدُ ان أراها في عيادتي هذا الأسبوع كما أتفقنا |
| Önüme bakmak istiyorum, ama neyin parçası olduğumu bilmem gerek. | Open Subtitles | أريدُ تجاوز الأمر، ولكني أريد معرفة فيم كنتُ متورطة، بأني |
| Kozmik ufkun ötesinde ne bulunduğunu ve yaşamın nasıl başladığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ أن أعرف ماهو قابعٌ خلف الأفق الكوني؟ و كيف بدأت الحياة؟ |
| Ama ben burada saygın bir mesken işletiyorum ve sorun istemiyorum. | Open Subtitles | لكن لدي فندقٌ محترمٌ أديره ولا أريدُ أن تثيرو أي مشاكل |
| Şu an o açık arttırmada olmayı senden daha fazla istemiyorum. | Open Subtitles | بالوقتِ الراهن , لا أريدُ بأن أكون بمركزِ البيع أكثر منك. |
| Bu ne sikim giriş oldu ya. Bak, ben ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | يبدو أنّ ذلكَ لن يجدي نفعاً إسمع لا أريدُ أن أموت |
| Affedersiniz, hanımefendi. Rahatsız etmek istemem ama yaralandım ve yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أُعذريني يا سيدتي، لا أريدُ أن أُزعجـكِ لكنّي أتألّم و أحتاجُ للمساعدة |
| Aslında size göstermek istediğim şey, diğer elmalardan daha kırmızı olmasıydı. | TED | في الحقيقة، أريدُ منكم الآن أن تلاحظوا أن هذه هي أكثر إحمراراً من معظم التفاح. |
| Ayı. Kick'leri ve gitarları kısman lazım, sözleri duyamıyorum. | Open Subtitles | أريدُ ضربة، وتر، و طبقة منخفضة من الغيتار الصوت يغطي على كلمات الأغنية |
| Tamam, resmi olarak beyan etmek isterim ki o kanepeye önce ben yatmıştım. | Open Subtitles | حسنـًا، أريدُ فقط أنْ أسجلّ ذلك وأقول أنّني نمت على تلك الأريكة أولاً |
| Ne istediğimi, başından beri biliyordun. | Open Subtitles | أبعد يديك عني أيها الحقير كنتَ تعلم ما أريدُ من قبل أن أبدأ |
| Sadece "ileri bakan köpek" hareketini yapmak istedim. | Open Subtitles | فقط أريدُ أَنْ أعمَلُ , كلب يُواجهُ للأمام. |
| 5431 Grand Avenue, 204 numaralı süite bir delil ekibi gerekiyor. | Open Subtitles | أريدُ فريق جمع الأدلة عند 5431كراند إيف ، الجناح رُقم 204 |
| Sadece buradan gitmek ve bir kaç gün değişik bir şeyler görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ فقط الخروجَ مِن هُنا و مُشاهدة شيئُاً مُختلف لبضّعة أيام |
| Kimsenin tutuklanmasını istemedim, hepsinin ölmesini istedim. | Open Subtitles | لم أريدُ بأن أقبض على أحدهم. أردتهم جميعاً موتى. |
| Seni bir daha görmek istemediğimi söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أخبرك بأنني لا أريدُ رُؤيتك ثانيةً أبداً؟ |