Eğer Pixar'da ya da Google'da çalışmadığı için endişleneniz varsa, size hala umut olduğunu söylemek istiyorum. | TED | لو كان من بينكم من هو قلق لعدم عمله مع بيسكار، أو لعدم عمله في جوجل، أريد إخباركم أنه لازال هناك أمل. |
Ve sizlere bitkileri korumak için bir projeden bahsetmek istiyorum. | TED | وما أريد إخباركم به هو مشروع حفظ النباتات. |
İkisini de ayrı ayrı tanımlamak, birbirlerini nasıl etkilediklerini ve sonunda neden iyi haberler olabileceğini belirtmek istiyorum. | TED | وما أريد إخباركم عنه هو كل من التغييرين على حدة ومن ثم أخبركم كيف يتفاعلان ولمَّ، بالنهاية، قد توجد أخبار جيدة. |
küçük sayıda aşırıcıların elinden kurtarmak. Şimdi son bir hikaye anlatmak istiyorum, Cezayir'de 22 yaşındaki bir hukuk öğrencisinin Amel Zenoune-Zouani adında benim 90'lardaki gibi | TED | والآن أريد إخباركم بقصة أخيرة، عن طالبة قانون ذات 22 سنة في الجزائر تدعى أمل زينون زواني والتي كانت تحلم بمهنة قانونية مثل أحلامي تلك في التسعينات. |
Şunu da eklemek istiyorum, bu sorunla ilgili hâlâ pek çok zorlukla karşı karşıyayız Çünkü -- | TED | والآن أريد إخباركم أننا ما زلنا نواجه تحديات كثيرة. في الحقيقة، حين نتناول هذه المشكلة، لأنها تتطلب... |
Size bu maçı izlemek istemediğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إخباركم بأنني لن أشاهد هذا النزال |
Dediğim gibi, Size her şeyi anlatmak istiyorum... 8 Ağustos için planım da buna dahil... | Open Subtitles | كما قلت، فإنني أريد إخباركم كل شيء... بما في ذلك خطّتي ليوم الثامن من أغسطس... |
Size bir kriz anı anlatmak istiyorum. | TED | أريد إخباركم عن أزمة معينة. |
Size bir hikaye anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد إخباركم بقصة |
(Gülüşmeler) Ama ben size faydalı bir şey anlatmak istiyorum -- geliyor, dikkatli dinleyin. | TED | (ضحك) لكني أريد إخباركم بشيء مفيد... وها هو، لذا ركزوا الآن. |
Sana bişey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | "هناك ما أريد إخباركم به" |