"أستحق ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• Bunu hak
• bunu hakettim
• bunu hakkettim
• bunu hakettiğimi
• hak ettiğim
• Hak ettim bunu

Tanrı biliyor ya, Bunu hak etmiyorum ama size minnettarım.
يعلم الرب أننى لا أستحق ذلك لكنى حقاً ممتن

Çoğu kez kendi kendime dedim ki "Bunu hak etmiyorum" çünkü sana çok pahalıya mal oldu.
أحياناً أفكر بأني لا أستحق ذلك لأنه كان على حساب سعادتك

Hayatımın çok kolay olduğunu, Bunu hak etmediğimi kendisinin ne kadar zorlandığını bilmediğimi söylerdi ve...
وتخبرني بأنني لا أستحق ذلك .. وأنني لا أعرف كم من الصعب أن أكون هي

Peki, sana ne diycem, arkadaşım, istiyorsan beni suçlayabilirsin. Beni dışlayabilirsin, lanet olsun bunu hakettim.
إسمعي ما سأقوله لك، يا صديقتي، بإمكانك أن تنتقديني كما تشائين وتجعلين مني شخصاً منبوذاً، فأنا أستحق ذلك

Sanırım bunu hakkettim.
أعتقد أني أستحق ذلك.

Velveleci herif. Ona vurmak istiyorum. Ben Bunu hak etmiyorum.
الخردة المجنون كم أود أن ألكمه فى وجهه أنا لا أستحق ذلك

Senin artıklarını yediğimi söyle. Bunu hak ediyorum. Haydi.
نعم ، لنتناول وجبه خفيفه على بقاياكِ أستحق ذلك ، هيا اجلبيه

Hayır, hayır, beni canlı canlı gömmeyin, lütfen, Bunu hak etmiyorum.
لا لا، لا تدفني حيًا، أرجوك، لا أستحق ذلك

Ama bence Bunu hak ettim ve bundan adamlarım memnun olacaktır.
, لكنني أعتقد أنني أستحق ذلك . و هذا سوف يسعد رجالى

Niyetim bu yönde zaten. Hayır, onun yerine beni al. Bunu hak ediyorum.
لا خذينى إلى مكانهم الأن , أنا أستحق ذلك

Kraliçelik geni sadece annemde yoktu. Bunu istiyorum. Yani Bunu hak ediyorum.
والدتي هي الوحيدة التى لم تفز بذلك، و أنا أودّ الفوز , أنا أستحق ذلك فعلاً.

Bunu hak ettim, tamam. Bunu benden iki hafta nasıl saklayabildin? Bizim proje sence de sınıf ortalamasının üstünde değil miydi?
حسنا, أنا أستحق ذلك نعم, حسنا, الجيد أن مشروعنا مازال مدرجا في القائمة, صحيح؟

Çekiyorum ama karışma sen. Bunu hak ediyorum.
يمكنني أن أدخن وأطلق لنفسي العنان إن أردت ﻷنني أستحق ذلك

Kızın, kahramanı olduğumu söylüyorsa Bunu hak etmeliyim.
أبنتك الصغيرة تقول أننيّ بطلها إذاً, يجب ان أستحق ذلك

Bana ne kadar kızgın olduğunu biliyorum ve Bunu hak ediyorum.
أعلم مقدار غضبكِ مني، و أنا أستحق ذلك كله.

Bana soguk davraniyordu ama Bunu hak etmistim.
بالطبع كانت تتصرف ببرود معي لكني أستحق ذلك

Ben 4 yıllık bir üniversite istedim. Ülkeme hizmet ettim. - Bunu hak ettim.
أردتُ كلية ذات إختصاص واحد، خدمت بلدي، أستحق ذلك.

Bir süre sonra Bunu hak ettiğimi düşünmeye başladım.
و بعـد فتـرة بـدأت أشعـر أنـي كنت أستحق ذلك

Biliyorum bunu hakettim.
أعلم أنني أستحق ذلك. أنت فعلا تستحقين ذلك.

Sanırım bunu hakettim.
أعتقد انني أستحق ذلك

Sanırım bunu hakkettim.
أظن بأنني أستحق ذلك

Utandım... bunu hakettiğimi düşündüm.
أشعر بالعار وكأني أستحق ذلك

Ama bir başka doğru da Bunu hak ettiğim.
ولكن ما هو أيضاَ صحيحاَ هو أنني أستحق ذلك

Hak ettim bunu.
لقد كنت أستحق ذلك.